Hayata İsyan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Sohbet | Hayata İsyan

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Otomobil Bilgi,Araç Bakımı,Teknik bilgi,2006 vergi,Cezalar,vs....

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

gazi

gazi
Yetkinyönetmen
Yetkinyönetmen

İyi Bir Sürüş İçin Tavsiyeler

Kesinlikle içkili olarak otomobil kullanmayın. En azından kendinize bir
limit belirleyin ve bu limite yaklaştığınızda içmeyi bırakın. Içkili
olarak sürüş esnasında refleksleriniz zayıflamış olacak ve direksiyon
başındaki tepkileriniz çok daha yavaş gerçekleşecektir.

Emniyet kemerinizi mutlaka takınız. Hayatınızı kurtaracak bu kadar basit
bir uygulamada “sıkılıyorum” mazereti kabul edilebilir mantıklı bir
mazeret değildir. Emniyet kemerini hiç takmamanın yanında yapılan bir
diğer hata da emniyet kemerini otoyolda takmak, ancak şehir içinde ya da
gidilecek semte yaklaşıldığında “nasıl olsa geldik” mantığıyla otomobil
henüz durmadan emniyet kemerini çıkartmaktır. Kazanın emniyet kemerinin
çıkarıldığı an ile otomobilin park edildiği ana kadar geçen bu süre
zarfında gerçekleşmeyeceğini kimse garanti edemez. Hatchback
otomobillerde 8 km/h gibi son derece düşük süratte yapılan ‘geri viteste
direğe çarpma’ testinde, çarpmanın etkisiyle birçok otomobilin arka
tamponlarının içeri göçtüğünü, hatta bazılarının camlarının çatladığını
biliyor musunuz? Çoğumuzun dikkate almaya değer görmediği süratlerde
gerçekleşen kazaların bile ciddi yaralanma ve hatta ölümlere sebebiyet
verebileceğini unutmayalım.

Farlarınızı gece gündüz açık tutunuz. Bu, halk arasında her ne kadar
‘görmemişlik’, ‘hava atma’ ya da ‘dikkat çekme amacıyla yapılan bir
hareket’ olarak görülse de, olası bir tehlike durumunda farı yanan
araçların trafikteki diğer sürücüler tarafından farı yanmayanlara göre
çok daha çabuk farkedileceğini unutmayın.

Direksiyon başındaki oturma pozisyonunuzu iyi ayarlayın. Otomobil
kullanmak son derece ciddiyet göstermek gereken bir iştir ve otomobil
yatak odanız değildir. Birçok otomobilde gördüğümüz neredeyse 45
derecelik açıyla geriye doğru yatırılmış koltuklar hem sürüş
konsantrasyonunu azaltacak ve tehlike anında vereceğiniz tepki süresini
uzatacak, hem de kaza anında tehlike arzedecektir. Yatık olmayan ancak
aşırı derecede geri alınmış koltuklar ise yine direksiyon başında
verilen tepkileri geciktirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Sürüş esnasında direksiyon daima iki el ile birden ve saat 9:15
pozisyonunda tutulmalıdır. Koltuğun direksiyona olan mesafesi, kollar
yaklaşık 45 derecelik bir açı yapacak şekilde ayarlanmalıdır.

Otomobil kullanacağınız ayakkabılar: ne aynı anda iki pedala birden
basacak kadar aşırı geniş, ne hissi azaltacak kadar aşırı kalın tabanlı,
ne de ayakların hareketini engelleyecek kadar uzun topuklu olmalıdır.
Eğer bu durumlardan bir veya birkaçı mevcut ise daha sakin ve tehlike
arzetmeyecek bir sürüşle yolculuk tamamlanmalıdır.

Kalabalık (otomobilin içinde çok sayıda kişinin bulunduğu) yolculuklar
en tehlikeli yolculuklardır. Gerek görüşün kısıtlanması, gerekse
yolcuların konuşma ve hareketlerinden dolayı konsantrasyonunuzun tek
başınıza otomobil kullanırken olduğu kadar yoğun olamayacağından
hareketle bu tip yolculuklarda maksimum dikkati sarfetmeniz sizin ve
yolcularınızın yararına olacaktır.. Özellikle sollama ve şerit
değişimlerinde.

Kalabalık yolculuklarda eğer arka koltuğa 3 kişi oturmak mecburiyetinde
kalırsa ortaya en kısa boylu olanın oturması en mantıklı çözümdür. Dikiz
aynasını kullanacağınız zamanlarda daha iyi bir görüş için yardımcı
olacaktır.

Yağmurun yağmaya başladığı ilk anlarda ve mıcırlı yollarda son derece
dikkatli olun. Normalin çok az üzerinde sürat yapıyor dahi olsanız
özellikle mıcırlı yollarda yoldan nasıl çıktığınızı anlamazsınız bile..

Bisikletlilere her zaman dikkat edin ve yanlarından geçerken mümkün
olduğunca yavaşlayın. Ülkemizde henüz bisikletlilere ayrılmış özel
yollar yoktur ve her ne kadar yolun sağından gidiyor dahi olsalar
kendileriyle aynı şerit üzerinde olduğunuzu unutmayın.

Yollara kesinlikle güvenmeyin. Ülkemiz yollarında çoğu viraj ya eğimsiz,
ya da daha kötüsü ters eğimlidir. Hızınızı iyi ayarlayın.

Arabanız kirli bile olsa, iyi bir görüş için en azından ayna ve
camlarınızı temizleyebilirsiniz.

Kazayı yaptıranın genelde aşırı hız olduğu söylense de, özellikle şehir
içi trafikte hıza dayalı kazanın asıl sebebi genel olarak hızlı
gitmekten çok trafiğin normal akışından hızlı gitmektir. TEM otoyolunda
tüm otomobiller 180 km/s hızla giderken sorun nisbeten daha azdır, ancak
bütün otomobiller 90km/s ile giderken siz 180 km/s ile gidiyorsanız
tehlikenin özellikle sizin açınızdan çok daha büyük olduğunu
söyleyebiliriz. Tabi kaza sırasında zarar verdiğiniz diğer otomobilleri
saymazsak.. Yine aynı şekilde, hızla giden trafikte eğer siz trafiğin
geneline göre son derece düşük bir süratte seyrediyorsanız trafiğin
geneli için son derece büyük bir tehlike yaratıyorsunuz demektir.

Kesinlikle kimseyle yarışmayın. Yarış kaza getirir. Siz çok iyi ve son
derece dikkatli bir sürücü olabilirsiniz ancak diğer sürücünün yapacağı
bir hata, diğer otomobillerin de karışacağı bir kazayla
sonuçlanabilir.

Önünüzdeki otomobi ille olan takip mesafesini iyi ayarlayın. Kesinlikle
yakın takip yapmayın.

Yolculuk boyunca vitesi hiç bir zaman boşa almayın.

Aynaları muhakkak kullanın.

Eğer ABS sistemi varsa frene basmaktan korkmayın. Freni pompalamak, öne
engel çıktığında önce frene basıp bırakmak, sonra tekrar basmak gibi
teknikler sadece ABS fren sistemi olmayan otomobiller için geçerli eski
tekniklerdir.

Pedal kısmında ayaklarınızın hareketini engelleyecek nesneler
bırakmayın.

Bakım sırasında ön konsola torpido parlatıcı sprey uygulamayın ve
yolculuk esnasında bu kısımda kutu mendil, kaset, CD gibi cama yansıması
muhtemel hiçbir şey bulundurmayın. Aynaya CD asmak gibi ön konsola kutu
mendil koymak da sadece ülkemiz sürücülerine has bir alışkanlıktır.

Özellikle güneşin karşıdan alındığı yolculuklarda kullanmak üzere
arabanızın torpido gözünde mutlaka bir güneş gözlüğü bulundurun.

Sinyalleri kullanın. Sinyal kullanmamak sadece minibüs, özellikle de
taksi sürücülerine has alışkanlıklardır.

Kırmızı ışıkta yaya geçidi üzerinde değil, yaya geçidinden önce durun.
Böylelikle hem yayalar kendilerine ayrılmış olan şeritten rahatça
karşıya geçecekler, hem de ilk araba olduğunuzu var sayarsak siz yeşil
ışığı görebilmek için sunroof’tan bakmak zorunda kalmayacaksınızdır.
Böyle bir durumda arkanızdaki araç bir minibüs veya taksi ise muhtemelen
önde kendisine göre bir araçlık yer bıraktığınız için size korna
çalacaktır. Muhatap olmayın.

Tümsek veya çukurlardan geçerken arkadaki trafiği de kontrol etmek
sureti ile mümkün olduğunca yavaşlayın, ancak tam üzerinden geçerken
ayağınızı fren pedalından çekin. Tümsek veya çukurlardan geçerken
lastiğin darbeyi döner vaziyette alması gereklidir. O ana kadar
yavaşladınız yavaşladınız, yavaşlayamadıysanız yavaşlayabildiğiniz
kadarıyla geçin gitsin. Fren basılı durumdayken verdiğinden daha az
zarar verecektir. Asfalta gömülen tırtıkların amacının ise her ne kadar
hızı azaltmak olduğu söylense de bunların ön takımları bozmaktan başka
bir işlevi olduğunu sanmıyorum, bu sebepten ötürü üzerlerinden mümkün
olduğunca hızlı geçin. Bence tümüyle kaldırılmalılar. Ayrıca tümsekleri
de artık inşaat işçilerinden ziyade Avrupa’daki örneklerine uygun
şekilde geniş, ve üzerinde gece de görülmelerini saglayacak boyalar
olacak şekilde daha bilgili ekipler hazirlamali.. Deermişim..

Sürüş sirasinda arabanizin kaputu ya da öndeki arabanin plakasina
kilitlenmek yerine ileriye, daha geniş bir alana bakip tüm trafigi
kontrol edin.

ABS sistemini bozacagi ve maddi zarar doguracagi için degil, ancak sizin
konsantrasyonunuzu dagitacagi için sürüş sirasinda mümkün oldugunca cep
telefonuyla konuşmayin. Hands-free seti olsa dahi... En azindan siz
arama yapmayın.

Sürüş esnasinda sik fren kullanmak ya gereginden daha hizli ve/veya
agresif gittiginizin işaretidir, ya da eger yavaş gittiginiz halde çok
sik fren kullaniyorsaniz bu da acemi oldugunuzun göstergesidir. Her iki
durumda da sizi takip eden araçlari tedirgin edeceksinizdir.

Eğer normalde şehir içinde otomobil kullaniyor ve şehirlerarasi
yolculuklara daha seyrek gidiyor iseniz şehirlerarasi yolculugun ilk
kilometrelerinde kendinize biraz zaman veriniz. Şehir içi ve
şehirlerarasi yolculuklar birbirinden tamamiyla farkli tecrübeler
gerektirir ve uzun zaman sonra uzun yola ilk defa çiktiginizda araç
sollarken gereken mesafe tayinini iyi yapamayacaksiniz. ilk sollamalarda
çekingen davranın, birden bire açılmayın.

Hayatinizda ne zaman ve nereye uzun yol yaparsaniz yapin vardiginizda
ilk soru “ Yolculuk nasıldı, kaç saatte geldin ? ” , döndüğünüzde ise “
Yolculuk nasıldı, kaç saatte gittin?” olacaktır. Hatta çoğunlukla daha
bu sorunun sorulmasına izin verilmeden “ Abi valla altı saatte Bodrum’a
indik ” gibi açıklamalar yapılır, başkalarıyla iddiaya girilir. Ayrıca
bu tip uzun yolculuklarda muhakkak bir veya en azından birkaç arabayla
ölümüne yarışılır, rakip araba konvoylarda sollarken sıkıştırılır vs.
Artık bunların ne kadar mantıklı olduğuna değinmek dahi istemiyorum.
Otomobiliniz üzerinde yaptığınız her modifikasyon sadece ve sadece sizin
güvenliğinizi artırıcı ve arabanızı gerek performens, gerek görünüm
olarak sadece size özel kılan uygulamalardır ve sadece kendinizi tatmine
yönelik olmalıdır. İçinde 4 kişilik bir aile ya da kız arkadaşı olduğu
halde sizinle yarışmaya kalkan sorumsuz bir dangalak bırakın başka
şeylerle tatmin olsun. Onu geçeceğinizi nasıl olsa biliyorsunuz.

Uzun yolculuklarda ilk 3-4 saat sonunda mola verip sonrasında mümkünse
her 2 saatte bir dinlenin. Gerekirse uygun bir yere park edip bir süre
uyuyun. Böyle bir durumda aklınıza ilk olarak büyük olasılıkla “ Peki
kaç saatte geldiğimi soranlara ne derim şimdi ben? ” sorusu gelecek ve
uyumakla uyumamak arasında gidip geleceksiniz. Sorulara “ Valla uykum
geldi uyudum, ne yapıyım yani!” şeklinde cevap vererek kestirip
atabilir, ya da kaç saatte geldiginizi merak edenlere en kötü ihtimalle
yalan söyleyerek yirtabilirsiniz. Aynaya asili CD’ler azaldığına göre,
bu bakış açısı da bir gün mutlaka değişecektir.

Gece yolculuklarında hız yapmaktan kaçının. Ülkemizde bırakın devlet
yollarını, paralı yollarda bile yolun çoğu bölümünde aydınlatma olmadığı
düşünülürse, makul bir hızda gitmek hayatınız açısından daha az riskli
olacaktır.

İster gece, ister gündüz olsun uzun yolda sollama yaparken ne şeritlere
ne de tabelalara güvenmeyin. Bugüne kadarki tecrübelerimin gösterdiği
şudur ki hatrı sayılacak kadar çok yerde sollama için asıl uygun
bölümler sollama yasağının olduğu yerlerdir. Yine aynı şekilde sollama
yasağı bittikten sonra, devamında size sollama hakkı tanınan bölümler
ise örneğin sola doğru dönen ve ağaçlardan karşıdan geleni görme imkanı
olamayan virajlardır. O tabelayı oraya dikenin kim olduğuna dair
tahminde bulunarak virajı sollama yapmadan geçmek ve sollamalarda sadece
tabela ya da şeride bakmayıp tecrübeyi en önde tutmak bence en iyi
çözüm.

Eğer otomobilinizde spor süspansiyon sistemi, performans lastikleri,
modifiyeli fren sistemi gibi güvenliği artırıcı modifikasyonlar
yapılmamışsa, ya da en önemlisi ABS yoksa hız yaparken bir kez daha
düşünün.

Arka koltukta otursalar dahi, sizinle birlikte yolculuk edenleri emniyet
kemerlerini takmaları konusunda uyarın. Kaza esnasında arka koltukta
yolculuk ediyor olmasına rağmen otomobilin ön camından fırlayanların
sayısı ciddiye alınacak kadar fazladır.

Otomobiliniz bir hatchback veya sedansa arka cam kısmında bond çanta
benzeri ağırlığı olan eşyalar bulundurmayın. Kaza esnasında arka camdan
öne doğru fırlayacak bir bonda çantanın etkisi yüzlerce kiloya, basit
bir kutu mendilin etkisi de onlarca kiloya eşit olacaktır. Eğer
otomobiliniz bir station ise yine aynı mantıkla bagaj kısmına koyduğunuz
eşyaların fırlamaması için bir bagaj filesi kullanın.

Sizinle birlikte seyahat eden yolcularınızı kendilerine en uygun yerde
değil, trafik açısından en uygun yerde indirin.

Eğer otomobil arkadan kayma eğilimi gösterirse frene basmak yerine
ayağınızı gazdan çekin ve direksiyonu kayan yöne doğru hafifçe çevirin.

Otomobil kullanmak son derece dikkat isteyen ve konsantrasyona dayalı
bir iştir. Ciddiye alın.

https://isyanci.1forum.biz

gazi

gazi
Yetkinyönetmen
Yetkinyönetmen

Otomobil kullanmadan önce, ilk yapılması gereken, herhangi bir
tehlike anında en çabuk tepkiyi verebilmek için doğru oturma pozisyonunu
belirlemektir. Doğru bir oturma pozisyonu şu şekilde belirlenir:
1 . Koltuk sırt ayarı yapılmalı : Koltuğa oturduğunuzda omuzlarınızın
koltuk sırtıyla sıkı bağlantısı olmalı,sol ayaktan kuvvet alarak vücudun
koltuk sırtlığına tamamen yapışması gerekir. Bu pozisyon alındıktan
sonra ellerin direksiyon simidininin üst bölümünü kolaylıkla
kavrayabileceği kadar koltuk ileri alınmalıdır. Aksi taktirde
direksiyondan uzak kalınır. Bu pozisyon vücudun rahat hareket etmesine
ve reaksiyon süresinin daha uzun sürmesine sebep olur, sert manevralarda
da öne savrulmayı önler.
2 . Ayakların pozisyonu : Sol ayağınız bacak ile düzgün bir açı
oluşturacak şekilde döşemeye yerleştirilmeli. Debriyaj pedalına tam
basıldığında sol bacak dizden biraz kırık olmalı. Bu konumda
sürücü,vücudunu koltukta tutabilir ve fren pedalına gereken gücü tam
olarak uygulayabilir. Herhangi bir kaza anında da bu pozisyon, bacağın
yaralanma riskini en aza indirger. Bilek ve ayakların sürüşte birinci
derecede önemli görevi vardır. Bilekler üç pedal üzerinde çalışırlar.
Pedalların kullanımı sırasında topukların tabana dayanması zorunludur.
Ayaklar pedallar arasında yer değiştirirken ayak kalkmadan, topuklar
sağa sola hareket ettirilir. Vites değiştirildiğinde kullanılan sol
ayak, dinlenme anında, debriyaj pedalının soluna yerleştirilir.
3 . Koltuk yüksekliği ayarı : Koltuk yüksekliği iyi bir görüş sağlamak
amacıyla en doğru pozisyonda ayarlanmalıdır. Sürücü, koltuğunu
otomobilin önünü, caddeye ve önemli tüm göstergeleri görebileceği
yükseklikte ayarlanmalıdır.
4 . Direksiyon ayarı : Koltuğa oturulduğunda, direksiyon 9'u çeyrek geçe
pozisyonunda tutulmalıdır. Yani sol el 9'u, sağ el ise 3'ü
göstermelidir. Parmaklar direksiyonu kavramalı, bilek ve dirsekler hafif
bir şekilde kırılarak direksiyona yakın bir pozisyon alınmalıdır.

https://isyanci.1forum.biz

gazi

gazi
Yetkinyönetmen
Yetkinyönetmen

Doğru Viraj Alımında Geçerli 2 Genel Kural
Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde
açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın
alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen
kuraldır. "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz
ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi
ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı
amaçlar. Bu her iki kural da doğru viraj almanın mantığını anlatmak için
yazılmıştır ve sizle birlikte diğer araçların da seyir halinde olduğu
normal trafikte uygulanması son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Bu sebeple tuninglinx olarak günlük trafikte size ayrılan yol
çizgilerine uymanız gerektiğini hatırlatırız.

Yapılan Hatalar
Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere
tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde
fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır. Eğer dikkatli bir sürücü iseniz
diğer araçlarla birlikte viraja girdiğinizde çoğu sürücünün hızını
ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının
yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında
uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri
vardır.
Fren noktasında otomobilin bulunduğu yanlış konum ve hızını
ayarlayamamaktan ötürü, virajın orta noktası olan apex’te viraj açısının
ne kadar keskinleştiği rahatlıkla görülmektedir. Sonuç olarak bu
noktada aracı neredeyse durma noktasına varacak kadar yavaşlatmak
mecburi hale gelmektedir.

Virajları Doğru Almak
Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok
dış etkene bağlıdır. Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını
görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da
yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığı gibi.. Ancak,
her koşulun uygun olduğu varsayımından hareketle doğru viraj alımını şu
şekilde açıklayabiliriz:
Doğru viraj alımında sürüş çizgisi "önce dış -sonra iç- tekrar dış"
şeklinde olmalıdır. Viraja dıştan, yani sağa dönen virajlarda yolun
soluna yanaşarak, sola dönen virajlarda ise yolun sağına yanaşarak
dönmek esastır. Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği
kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam
olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir.
Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve
bu hız, şekilde "apex" olarak nitelenen virajın orta noktasındaki hız
dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş
noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj
içinde frene basılmaz.
Fren noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek apex’e
kadar kontrollü bir şekilde gaz verilir (hız belirli bir miktarda
artırılır). Orta noktada (apex’te) otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti
maksimumdadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü
noktadır.
Virajın en iç konumunda bulunulan apex’te virajın uzak olan dış noktası
hedeflenerek otomobil gaza oturtulur. Ancak gaz verirken otomobili
kasmak ve lastikleri zorlamak yerine hem motorun daha çabuk hızlanması
hem de lastiklerin soğuyabilmesi için bir an evvel düzelterek aracı
gerektiği kadar dışa bırakmak gerekmektedir.


Virajlarda Ne Yapmalı ?
Otomobilin çekiş özellikleri farkı gözetilmeksizin, yapılması gereken
tek bir şey vardır o da viraja girmeden önce yeterli yavaşlamanın
sağlanmasıdır. Bir viraja girerken amaç; virajlara hızlı girmek değil o
virajdan otomobile hasar vermeden tek parça çıkmak olmalıdır.



Otomobil hangi gruba dahil olursa olsun, viraja girmeden önce,
yavaşlamayı dört tekerleğin de aynı istikamete baktığı zamanlarda
gerçekleştirmeliyiz. Ayrıca ideal dönüş vitesini de frenle birlikte
viraja girmeden önce seçmiş olmalıyız. Bu andan sonra, yani direksiyonu
viraj yönüne çevirdikten sonra, iki elimizle direksiyonu sıkı sıkı
tutarak, dengeli bir gaz koordinasyonu ile viraj içinde hızımızı apeks
noktasına (virajın çıkış noktası) kadar sabit tutmaya çalışıp, daha
sonra gaza yüklenebiliriz.

Önden Çekişli Otomobil Virajdayken
Önden çekişli bir otomobil ile ideal dönüş süratlerinin üstüne
çıktığınızda, kafadan kayma eğilimi gösterir.
Hızımız daha önce belirttiğimiz ideal dönme hızının üstünde ise, önden
çekişli otomobiller kafadan kaymaya başlar. Otomobili yolda tutmak için,
bizim lift-off dediğimiz, ayağınızı çok kısa bir süre için gazdan
kaldırarak tekrar basma işlemini yapmamız gerekir. Önden çekişli bir
otomobili ancak bu şekilde yolda tutabiliriz.

Arkadan İtişili Otomobil Virajdayken
Arkadan itişli bir otomobil ise, ideal dönme süratinin üstünde bir hızla
viraja girerse, viraja girerken kafadan, viraj çıkışında arkadan
kaymaya başlar.
Arkadan itişli otomobilde ise olay çok farklı gelişir, otomobil kaymaya
başladığında -ki bu kayma arkanın kopması şeklinde olur- otomobili tam
ters istikamete çevirerek, yani kontra vererek dengeli veya gerekli ise
tam gaz vererek yolda tutmaya çalışmalıyız. Bu arada her ne olursa olsun
asla paniğe kapılıp ayağımızı gazdan çekmemeliyiz. Ayağımız asla frene
gitmemeli, aksi halde telafisi imkansız sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Dört Çeker Otomobil Virajdayken
Dört çeker bir otomobil, ideal dönüş süratinin üstünde bir hızla viraja
girdiğinde, viraja girerken önden çekişli otomobil gibi davranır yani
kafadan kayma eğilimi içindedir, viraj çıkışında ise arkadan itişli bir
araç gibi arkadan kayar.
Dört çeker araçlarda, hem ön hem de arka tekerleklerin tahrik gücüne
sahip olması nedeni ile virajda ön tekerleklerin dönüş istikametine
çevrilmesinden sonra, arka tekerleklerin de itmesi sonucu otomobil önce
kafadan kayar, sonra da dört teker birden yanlayarak kaymaya başlar. Ama
dört çeker özelliği bütün bunlardan sonra ortaya çıkarak, otomobil ne
kadar central kayarsa kaysın kendi imkanları ile yolda kalmayı başarır.
Burada sürücünün ekstra bir beceri göstermesi gerekmez.
Dört çeker otomobiller, önce kafadan, sonra arkadan, daha sonra da
central, yani tümden kaymaya başlar. Bu durumda otomobili dengeli gazla
yolda tutmaya çalışmalıyız. Dört çekerlerde ayağınızı asla gazdan
çekmeyin. Otomobil zaten kaydığı yere geri gelecek ve yola dönecektir.
Dört çeker bir otomobil de diğerlerine kıyasla ayak gazdan
kaldırılmadığında, sürücüye daha az iş düşer. Ancak ayağınızı gazdan
kaldırdığınız anda dört çeker otomobiller diğer otomobillere oranla iki,
hatta üç diferansiyel taşıdıkları için ve daha ağır olduklarından,
ağırlık transferi daha yüksek kilolarda meydana gelir ve viraj içinde
yapacağınız hatalar diğer otomobillerden çok daha tehlikeli sonuçlara
yol açar. Dört çeker otomobilim var, her koşulda dönerim derseniz çok
yanılırsınız. Dört çeker bir otomobilde kontrolu yitirdiğiniz zaman geri
dönüş çok daha zor, hatta zaman zaman imkansız olacaktır.
Biz otomobillerin süratlerinden söz ederken, belirli limitler dahilinde
konuşuyoruz, normal bir kayma anını düşünüyoruz. Bu limitlerin
geçilmesinden sonra meydana gelecek kaymalarda, gaza bassanız da
basmasanız da, ne yaparsanız yapın sonuç değişmez. Bizim belirttiğimiz
olaylar, optimum hızın biraz üzerinde meydana gelen, kurtarılabilir
kaymalar için geçerlidir.

https://isyanci.1forum.biz

gazi

gazi
Yetkinyönetmen
Yetkinyönetmen

Yağışlı hava ve yol koşullarında otomobil kullanmaktan çoğu kişi
çekinir. Yağışın olumsuz etkisinin yanı sıra ülkemizdeki yolların durumu
da sürücüyü zor durumda bırakır. Bu gibi sorunlarla baş edebilmek için
bazı sürüş tekniklerine dikkat etmemiz gerekiyor.



Lastikler
Otomobilin lastik havası ve dış derinlik değeri aracın yol üzerinde
tutunmasını sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle bu
değerleri daima kontrol etmeli ve fabrikaların verdiği değerler bozulmuş
ise lastikleri değiştirmeliyiz. Lastikler düzgün bile olsa havalarını
sık sık kontrol etmeliyiz.

Silecekler
Otomobilinizin silecekleri her zaman bakımlı ve suyu her zaman dolu
olmalı.

Kalorifer
Yağmurlu havalarda kalorifer havalandırmanızı buharlanmayı engellemek
için çalışır vaziyette tutmalısınız.

Fren ve araç takip mesafesi
Yağışlı havalarda normal asfalt üzerinde yapmış olduğumuz frenlerdeki
otomobilin durma mesafeleri değişir. Ve otomobillerimiz daha geç durur.
Başka bir ifadeyle ani frenlerde otomobil kaygan zeminde kayma eğilimi
gösterir. Bu yüzden araç takip mesafemizi normal koşullardaki
mesafemizin en az iki katı kadar fazla bırakmamız gerekir. Türkiye'deki
kazaların çoğu bu takip mesafesine dikkat edilmemesinden kaynaklanıyor.

Yol tutuşu
Yağışlı havalarda asfalt ile lastikler arasında kalan suyun teşkil
ettiği ara zemin otomobilin yol ile asfalt temasının kaybolmasına ve
otomobilin suyun üzerinde kontrolsüz bir şekilde yüzmesine neden
olabilir (aqua planing). Bu durumda yapılacak ilk şey otomobili motor
komprasyonundan kurtarmak yani debriyaja basmak olmalıdır. Bu durumda
kesinlikle frene basılmamalı, otomobil asfalta tutunana kadar
beklenmelidir.

Virajlar
Yağışlı havalarda viraj öncesi normal şartlardan daha evvel yavaşlanması
gerekir. Ayrıca virajı dönerken sürat normal koşullardakinin en az
yarısına indirilmelidir. Viraj içinde kesinlikle frene basılmayacağını
da unutmamamız gerekir. Bunlar sizi muhtemel kaza riskinden
uzaklaştırır.

https://isyanci.1forum.biz

gazi

gazi
Yetkinyönetmen
Yetkinyönetmen

Lastiklerin havasını kontrol edin
Yedek lastiğinizi kontrol edin
Lastik diş derinliklerine bakın
Rot-Balans ayarlarınızı kontrol ettirin
Frenleri kontrol ettirin
Radyatördeki antifiriz miktarını ölçtürün
Silecek lastiklerine bakın
Silecek suyunu tamamlayın
Motor yağını kontrol edin
Elektirik aksamını kontrol edin(uzun/kısa far; sinyaller; stop
lambaları; park/gabari)
Araç altına mutlaka göz atın. Yağ ve su kaçağı varmı kontrol edin.


Karlı günler için önlemler

Hava şartları hakkında önceden hazırlık yapın
Radyatör suyuna mutlaka antifriz koydurun ya da var olan antifrizin
değerini ölçtürüp ilave yaptırın.
Meteorolojiden alınan hava tahmin raporlarını kış aylarında daha çok
dikkate alın.
Don tehlikesi veya kar yağma ihtimali varsa silecek suyuna donmayı
önleyici kimyasal maddelerden ilave edin. Böylece silecek suyu
depolandığı yerin dışında borularda da donmaz.
Silecekleri yukarı kaldırarak cama yapışmasını önleyin.
Mümkünse aracınızı kapalı garaja alın.
Yoğun kar yağışı veya don ihtimali varsa patinaj zincirini bir an önce
alın, yoksa zinciri karaborsadan almak zorunda kalırsınız.
GSM telefonunuzun araç şarj cihazını yanınıza almayı ihmal etmeyin. Ya
da yedek bataryanız varsa yanınıza alın.

Karlı ve buzlu yollarda yapmanız gerekenler
Mecbur kalmadıkça aracınızla bu tür hava şartlarında yola çıkmayın. Siz
ne kadar tedbir alırsanız alın, sizden başka sürücüler aynı duyarlılığı
göstermeyebilir.
Eğer aracınızla çıkmanız şartsa geceden uygun bir yere park edin. Park
ettiğiniz yer bir rampanın bitimi olmasın, sabah rampa buz tutmuş
olabilir ve zorlanabilirsiniz.
Aracınızın camlarını ve dış dikiz aynalarını mutlaka kardan ve buzdan
arındırın. Kar ve buz görüşünüzü engelleyeceği gibi özellikle ön camda
sileceğin hareketlerini engeller ve dikkatinizin dağılmasına neden olur.

Motoru çalıştırdıktan sonra tam olarak ısınmasını bekleyin. Kış
şartlarında soğuk motor problem yaratabilir.
Aracın kaloriferini açarak iç mekanın ısınmasını sağlayın. Aracın iç
ısısı uygun sıcaklığa gelince aracınızı hareket ettirin. Yeterli
sıcaklık sağlanmadan yola çıktığınızda mont, manto benzeri kalın
giysilerinizi çıkartmak istemeyebilirsiniz. Kalın kıyafetler manevra
kabiliyetinizi azaltacağından, tehlike yaratabilir.
Camları da kalorifer yardımı ile ısıtarak buğu yapmasını engelleyin.


Kar ve buzda en önemlisi lastikler!

Karlı ve buzlu yollarda normal bir lastikle ancak donanımlı 4
tekerlekten çekişli arazi araçları yol alabilir. Türk sürücüler
tarafından araçların lastikleri her zaman geri plana atılır. Aslında en
önemli nokta en son akla gelir. Çekiş kadar fren için lastikler çok
önemlidir. Bu yüzden karda ve buzlu yollarda araçla inatlaşmak yerine
gerekenleri yapmak yeterli olacaktır.

Karlı ve buzlu havalarda güvenli bir sürüş için lastiklerle ilgili
farklı yöntemler izleyebiliriz.

Lastik hava basınçları: Bir çok sürücü kar yağmaya başladığında
lastiklerdeki hava basıncı ile oynar. Lastik hava basıncını azaltmak
veya artırmak size bir avantaj sağlamaz. Lastik havasını azalttığınız
zaman lastik tabanında yük yanaklara doğru biner ve jant lastiği kesmeye
başlar.
Lastik havasını artırdığınızda ise lastiğin dişleri gerektiğinden fazla
açılır ve daha çok patinaja düşülür ve çekiş azalır.

Patinaj zincirleri: Zincir, çivili lastik ve diğer yöntemlere göre daha
ucuzdur ve bulunabilirliği daha kolaydır. Hammaddesi çeliktir. Patinaj
zincirinin fiyatları marka ve ebatlara göre değişir. Normal şartlarda
zincir binek otomobiller için 30-60 milyon liradan satılıyor. Fakat şu
an bir takım zincirin fiyatı 90-120 milyon liraya kadar yükseldi.

Kar paletleri: Lastiklere takılan kar paleti zincirden daha pratiktir
ancak daha pahalıdır. Palet plastik malzemeden yapılmıştır. Bir
mekanizma yardımı ile jantın göbeğine takılır ve lastiğin etrafını
çevreler. Kar paletleri 150-300 milyon lira arasında değişen fiyatlara
sahip.

Çivili lastik: Çivili lastikler, karlı ve buzlu zeminlerde kullanılır ve
diğer lastiklere göre iyi çekiş ve tutunma sağlar ve fren mesafesini
azaltır. Tabanına özel çivilerin çakılabilmesi için çivi yuvaları
bulunur. Bu lastiklerin kuru
veya ıslak zeminde kullanılması sakıncalıdır. Kuru zeminde çiviler
fırlayabilir, kırılabilir veya asfalta zarar verebilir. Çivilerin uzman
kişiler tarafından çivi tabancasıyla çakılması gerekir. Eksik sayıda
veya dengesiz çivi çakılması lastiğe zarar verir, konforu düşürür ve
sürüş güvenliğini olumsuz yönde etkiler.
Lastik tabanından çıkan çivi yüksekliğinin 1 ile 2.5 mm arasında olması
gerekir. Çiviler genellikle çelik ve alüminyumdan üretilir. Ancak son
zamanlarda kauçuk ve sentetik fiberden de çiviler üretiliyor. Lastiğe
çakılan çiviler balans problemine neden olduğu için hafif çivilerin (1.1
gr) kullanılması öneriliyor. Ayrıca çivi çakılmış lastikle yüksek hız
yapılmaması tavsiye ediliyor. Firmaların bu lastikler için belirlediği
sınırların üstüne çıkmamak ve 100 km/s'lik hızların üstünde seyretmemek
gerekiyor.

Çivili lastikler, marka ve ebatlara göre değişik fiyatlara sahip.

Kış lastikleri: Kış lastikleri genellikle sıcaklık 7 ºC derecenin altına
düştüğünde kullanılır. Ancak bunun için sadece kar yağması gerekmez.
Sırt yapısı, karışımı ve yüzeydeki kılcal kanallı yapısı sayesinde kış
lastikleri ıslak zeminde de iyi sonuçlar veriyor. Genellikle 8 mm'lik
diş derinliği bulunan bu tip lastikler, ilk takıldığında yüzde 100
oranında su atımı yapabilir.
Derinlik 1.6 mm'ye ulaştığında bu oran yüzde 13.8'e kadar düşer.
Üreticiler bu rakama gelindiğinde lastiklerin değişmesi gerektiğini
söylüyor.

Kış lastiklerinin avantajları
Normal lastiklere göre özel bir malzeme kullanılarak hazırlanan kış
lastikleri, daha yumuşak ve dayanıklı bir yapıya sahiptir. Aşırı soğukta
bile diğer lastiklerde görülen çatlama ve yarıklar güç oluşur.
Diş derinliği yaz lastiklerine göre daha fazladır ancak bu derinlik
desene göre değişebilir. Dişlerin derin olması suyun daha iyi atılmasını
sağlar. Kanalların içindeki kar, lastik döndükçe zemindeki karla
sürtünerek yol tutuşu artırır.
Kış lastiklerinde lamel (ince çizgi) sayısı daha fazladır. Bu sayede
karlı ve ıslak zeminde normal lastiklere göre daha iyi performans
sergiler. Ayrıca aquaplanning (kızaklama) performansı yüksek olur. Bu
sayede kış mevsiminde daha güvenli sürüş sağlar.
Sadece karlı değil, kuru ve ıslak zeminde de yüksek performans sergiler
ve mevsim şartlarındaki fren mesafesi, diğer lastiklere göre daha
iyidir.
Çivisiz lastiklerde tabanın temas yüzeyi, yüke bağlı olarak değiştiği
için virajlarda ve dönüşlerde sorunlar yaşanabilir. Ancak kış
lastiklerindeki yuvarlak omuz profili sayesinde, ıslak ve karlı
zeminlerde yüksek yol tutuş elde edilebilir.
Lastik tabanındaki düz kanallar kendini temizleme özelliğine sahiptir.
Bu sayede yağmur suyu daha iyi atılır ve yüksek hızlarda kızaklama düşük
seviyelerde tutulur.
Lastik üstündeki lamel (ince çizgi) sayısı ne kadar fazlaysa suyun
atılması o kadar iyi sağlanır. Ayrıca lamellerin yol tutuşa katkısı da
büyüktür.
Bloktaki çentik sayısı ne kadar fazla olursa yol tutuş o kadar artar.
Yüksek bloklar sayesinde karlı zeminlerde aralarda daha çok kar birikir
ve yolla temas artar.

https://isyanci.1forum.biz

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz