[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TİEM 1973
Osmanlı’da gemi tasvirleri sayıca pek çoktur. Önce minyatürlere
bir göz atarsak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çeşitli
yazmalarda kalyonların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadırgaların ve
başka gemi türlerinin çok güzel minyatürleri bulunmaktadır. Yalnız tek
tek gemileri gösteren minyatürler bulunan yazmalar da vardır. Örneğin
Katip Çelebi’nin yazdığı Tuhfet el-kibâr adlı eserinin minyatürlü
yazmasında (TSM R. 1192) böyle çok güzel yapılmış gemi resimleri
buluyoruz. Prut seferi üzerine anonim Seyfiyeti Rûsiye der sali-i adlı
eserin minyatürlü yazmasında da (TSM H.1436) gene böyle gemi
minyatürleri bulunmaktadır. Ayrıca donanmanın seferleriyle ilgili
minyatürlü tarih yazmalarında da gene Osmanlı donanması tam kadro olarak
gösterilmiştir. Bunlardan da ikisini örnek gösterelim. Bunların
ikisinin de minyatürlerini Matrakçı Nasuh yapmıştır. Bunlardan birincisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Beyazıd
dönemindeki kara ve deniz seferlerini anlatan Tarih-i Sultan Beyazıd[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ikincisi ise
Süleymanname’dir. (TSM H. 11608).
Birinci de deniz
seferlerinde Akdeniz limanlarında Türk donanmasını gösteren
minyatürlerden İnebahtı’nda olduğu gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayrıca yalnızca
donanmayı gösteren bir minyatür yer almıştır. İkinci yazmada ise
Barbaros’un Fransa’ya uzanan Akdeniz seferinde Kuzey Akdeniz
kıyılarındaki tüm önemli limanların- Genova[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nice[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Toulon gibi
–liman ve kalelerinin görünümü ve bunların her birinin önünde tüm
görkemiyle Osmanlı donanması yer almıştır. Örnekleri çoğaltabiliriz. Bu
arada 17. Yüzyılda kendini gösteren vee “Çarşı ressamları” adını
verdiğim bir başka resim çığırının albümlerinde de gemi resimleri
buluyoruz. Örneğin 17. yüzyıldan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Venedik’te Museo
Correr’de bulunan bir albümde biri üç şifre kürekli bir kayık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biri yelkenli
yolcu gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biri üç fenerli
bir amiral gemisi olmak üzere iki kadırga. Başka Çarşı işi albümlerde de
gemi resimlerine rastlanır. Minyatür ve çarşı resmi dışında camaltı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazıyla resim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oymacılık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] taş üstü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] duvar resmi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] işlemelerde de
gemi tasvirlerine rastlanır. Aslında Antik&Dekor’a bütün bunları
içeren bir yazı hazırlamayı planlamıştım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama bunun çok
uzun olacağını düşünerek ileriye erteledim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun yerine
Nuh’un Gemisini yazmayı yeğledim.
Bu yıl
Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası adlı kitabım yayınlandı. Burada
otuz kadar Peygamber[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kıyamet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Cennet-Cehennem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yaratıklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mevlana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gök cisimleri
gibi çeşitli konulara yer verilmiştir. Bu konular yalnız Osmanlı-İslam
ekseninde olmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sümerlilerden
başlayarak çeşitli uygarlıklarda görülür. Sonra Musevilik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hıristiyanlık ve
İslam gibi tek tanrılı dinlere uzanmıştır. Osmanlı minyatürlerinde bütün
bu konular işlenmiştir. Kitabımda yalnız Hz. İsa ile Hz. Meryem’in
sekiz minyatürü yer almıştır. Osmanlı minyatürlerinde konu yelpazesi
öyle geniştir ki İslam’la hiç ilgisi olmayan Tevrat kahramanı Samson’u
tapınağı yıkarken gösteren iki minyatür de yer almıştır. Üstelik onun
başının üstüne Peygamberlik halesi de konulmuştur. Kitabın önemli gizli
bir mesajı vardı. Bunu şöyle özetleyebilirim. Bütün bu konular evrensel
konular olmasına karşın nedendir bilinmez günümüzün edebiyatçıları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ressamları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] müzikçileri bu
konulara ilgi duymaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunu anlayamadım.
Kitapta bunların Batıdaki örneklerini göstermeye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yerimiz yoktu. Bu
Nuh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan ve
gemisi için de geçerli. Sümerden beri gelen bu evrensel konu da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ötekiler gibi
Batıda ünlü ressamlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] heykeltraşlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oyun yazarları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bestecilerce çok
işlenmiş bir konudur.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] CBL 414
Oysa günümüz bestecileri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazarları bu
konudan esinlenmemişlerdir. Nuh’la ilgili örnekleri yazının sonunda
verdik. Nitekim içlerinde ünlü ressam Komet’in de bulunduğu beş
ressamımızla karşılaştım. Kitap yenilenmişti. Onlardan gelecek sergide
de bu konulara eğileceklerini söyledim. Buradan Tufan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Nuh ve
gemisine geçebiliriz. Tufan olayı ve insanlığı bundan kurtaracak
kahraman gemisi üzerine çeşitli kültürlerde paralellerini buluyoruz.
Bunların yerini burada alacak değiliz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yalnız şu
kültürlerden iki örnekle yer vereceğiz. İlki Babilonya metnindeki Nuh’un
karşılığı olan Umnap Sümerce metindeki ise Ziusud Babilonya metninde
gemi bir kare biçiminde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedi katlı ve
dokuz bölümlüdür. Tufan altı gün sürer. Sümerce metinde ise gemi çok
büyüktür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedi gün
sürer.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nuh’un
gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TSM
Tevrat’ın Tekvin kitabında Nuh’un Tufan olayını uzun uzun
anlatılır. Kur’anda ise 10 Surede Nuh üzerine bilgi vardır. Bu
Surelerden bir başlığı Nûh Sûresi’dir. 28 ayet ayrılmıştır. Her iki
kitapta temel bilgiler birbirine uymakla birlikte ayrıntılarda farklar
vardır. Örneğin Tevrat’a göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan sona
erdikten sonra gemi Ağrı (Ararat) İslam’a göre Cudi Dağının tepesine
konmuştur. Bir başka fark[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufandan sonra
Nuh ve yanındakiler yere indikten sonra Hz. Nûh’un adağı Tevrat’a göre
bir sunak yaparak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tanrıya
tütsülenmiş kurbanlar sunmuştur. İslam’da ise gemi halkı şükran orucu
tutmuşlardır. Bir de Hz. Nûh’un sarhoş olması vardır. Tevrat’a göre Hz.
Nûh üzüm çubukları dikmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] elde ettiği
üzümlerden şarap yapıp içmiş ve çadırında çıplak bir durumda sarhoş
olmuştur. İslam bunu kabul etmemiştir. Daha sonra yorumcular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarihçiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] din bilginleri
iki Kitap’taki bilgileri birbirine katarak yeni ve birbirinden değişik
bilgiler oluşturulmuştur. Örneğin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geminin boyutları
kimine göre uzunluğu 300[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eni 50[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] derinliği 30
arşındır. Bir başka kaynağa göre ise geminin uzunluğu 1200[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] genişliği 600
arşındı. Gemideki insanların sayısında değişik bilgiler vardır. Kimine
göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Nûh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç oğlu ve
eşleriyle onbeş erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beş kadın ya da
on erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] on kadın.
Daha yüksek bir sayıyla ¤¤¤¤en kişi olduğu da ileri sürülmüştür.
Geminin biçimine gelince Tanrı’nın buyruğuna göre başı horoz
gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gövdesi
kuş karnı gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuyruğu da horoz
kuyruğu idi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih’ten alınan üç minyatür de bu boydadır yalnız Chester Beatty
nüshasındaki minyatürde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuyruğu ötekilere
uymaz. Gemi üç katlı her katta küçük ışık pencereleri vardı. Üst katta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiyecek için
dolaplar vardı. Geminin tahta kesimleri demir çivilerle birbirine
tutturulmuştu. Tahtaların arasından su sızmaması için içerden ve
dışardan ziftlenmiştir. Minyatürlerden Türk-İslam Eserleri Müzesi’nden
alınan minyatürde gemi üç katlıdır. Ötekilerde bu belirtilmemiştir.
Gemideki insanların sayısı üzerine değişik bilgilere yer verilmişti.
Kur’an’a göre ise sayıca çok azdı. Bunlar Hz. Nûhh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç oğlu Sam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ham[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yafes eşleriyle
toplam 9 kişiydi. Yalnız Hz. Nûh’un oğlu Yam ile Hz Nûh’un karısı Vâilel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ona
inanmayanlardan olduğu için gemiye alınmamışlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan’da yok
olmuşlardır.
Buraya alınan 6 minyatüre bakarsak
ilk üçü Zübdetü’t Tevârih’in Türk-İslam Eserleri Müzesi’ndeki
nüshasındadır (TİEM 1973). Birinci minyatürde dümende Hz. Nûh çok büyük
gösterilmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küpeştede 7 erkek
gözükmektedir. Üç katın ışık pencerelerinden çift hayvanlar
gözükmektedir. İkinci minyatür Dublin’deki Chester Beatty
Kitaplığındadır (CBL 414). Çok tutumlu yapılmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küpeştede Hz. Nûh
ile üç erkek görülmektedir. Üçüncü minyatür ikinciye göre daha
ayrıntılıdır. Baştan aşağı ışık pencerelerinden hayvanlar gözükmektedir.
Biri gemi direğinde olmak üzere on erkek görülmektedir. Ayrıca öteki
iki minyatürde gösterilmiş altı kadın görülmektedir. Hz. Nûh’un Gemiye
şeytanın girişini gösteren minyatür ise Siyer-i Nebî’dendir (TSM
H.1223). Burada gemi Osmanlı kalyonları gibi yapılmıştır. Işık
pencereleri gözükmemektedir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dolayısıyla
hayvanlar gözükmez[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkekler öteki
minyatürlere göre daha kalabalıktır. Burada şeytan gemiye bir eşeğin
kuyruğuna tutunarak girmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonra geminin
güvertesindeki Şeytanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Nûh gemiden
kovmuştur. Son iki minyatür Osmanlı minyatürü değildir. Birinci Şiraz
uslubunda ikincisi ise Kazvin uslubundadır. Birinci minyatür Ravzatü’s
Safa adlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
yazmadandır (Süleymaniye Kütüphanesi Damat İbrahim Paşa 906’’dadır.)
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisine şeytanın girmesi. Siyer-i Nebi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TSM H 1223
Burada geminin bir kesimi gösterilmiştir. Tek sıra ışık
pencerelerinden hayvanlar gözükmektedir. Bunun bir özelliği Tufanda
boğulmak üzere olan insan ve hayvanları göstermesidir. Kazvin
uslubundaki son minyatür ise Kısasü’l Enbiya adlı eserdendir
(Süleymaniye Kütüphanesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hamidiye 980). Bu
oldukça ilginç bir minyatürdür. Önce geminin biçimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dikdörtgen
biçiminde yapılmış. Ayrıca bir kesit gibi iki sıra pencerelerde hayvan
başları çok belirgin bir biçimde gösterilmiştir. Geminin güvertesinde
bir yanda oniki erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öteki yanda ise
altın kadın görülmektedir. Ayrıca geminin altında tufanla sular altında
kalan binalar gözükmektedir. Yazıda yalnızca gemi üzerinde durduk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan olayına[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öncesine ve
sonrasına değinmedik.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisi ve Tufan’da boğulanlar. Ravzatü’s Safa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 5 K Damat İbrahim
Paşa 906
Yazının başında Hz. Nûh konusunda Batıda
plastik sanatlardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] müzikte opera ve
oratoryalardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] edebiyatta
tiyatro eserleri ve romanlardan örnekler verileceğini belirtmiştim.
Ortaçağ’da henüz baskının olmadığı dönemlerde minyatürlü yazmalar vardı.
Bunlar her türlü konuda ama daha çok dinsel konularda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu arada bu yazı
ile ilgili olarak minyatürler de bulunmaktadır. Örneğin Oxford’da
Bodleian Kitaplığında 1000 yılında hazırlanmış Caedmon yazmasında bir
minyatür Nûh’un gemisini göstermektedir. Bu geminin ortasındana yukarıya
doğru daralan üç katlı bir bina[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki yanında da
üzerlerine kuş tünemiş iki kule görülmektedir. Hz. Nûh konusunda Batıda
freskler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mozaikler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vitraylar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] heykeller ve
tablolar yapılmıştır. Bunların kimi bütün Nûh öykülerini bir arada
gösteren kapsamlı eserlerdir. Örneğin 15. Yüzyıl İtalyan ressamlarından
Uccello (Pablo di dono) Santa Mario Novella’da 23 Tevrat konusu
işlemiştir. Bunun içinde Tufan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nuh’un kurban
verişini içeren büyük bir kompozisyon vardır. Ayrıca Nuh öykülerinin
tamamını gösteren Bourges[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lyon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Wells[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Salisbury
katedrallerindeki mozaikler. Saint-Savin-sur-Gartemps’daki freskler (bu
kilisenin orta nef duvarında üç katlı bir Nuh gemisin gösteren fresk
bulunmaktadır).
15. Yüzyıl İtalyan ressamlarından
Benozzo Gozzoli Pisa’nın Campo Santo’suna Nuh konusunda freskler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Chartres ve
Auxerı yapmıştır. Bunlar Nûh öykülerini kapsayan resimler arada tek bir
öyküyü gösteren resimler de var arasında ünlü ressamlarda da
bulunmaktadır. Örn. Rafello Loggia Vatikan’da “Nuh’un gemisinin yapımı”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gemiden Çıkış”
“Nûh’un Adağı” konularındaki Michelangelo’nun Slatino kilisesine “Nuh’un
Sarhoşluğu”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “Nuh’un Adağı”
tablolarını yapmıştır. Hollandalı Hleronymus Bosh Rottemdam’a “Gemiden
Çıkış”ı ya da yüzyıl Fransız ressamı Nicholas Poussin Madrid’de bulunan
“Nuh’un Adağı”nı; gene Fransız Sebastian Gazetesi’nde bulunan “Nuh’un
Adağı” tablosunu Bellini ressam ailesinden Giovanni Bellini Besançon’da
bulunan “Nuh’un Sarhoşluğu” tablosunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Jaco Dijon
Madrid’de bulunan “Nuh’un Gemiye Birid’de bulunan “Gemiden Çıkış”
tablolarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Castiglione
Viyana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dresden ve
Cenevre’de bu gemiye “Biniş” tablolarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 17.yüzyıl
ressamlarından Sacchi Viyana’da bulunan “Nuh’un Sarhoş Olması”
bernardino Luini Milano’da bulunan “Nuh’un Sarhoş Olması”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gaudenzio Ferrari
Parma’da bulunan “Nuh’un Olması” Antonio Tempesta Tevrat’tan çeşitli
yanısıra Cenevre’de bulunan “Gemiye Biniş” tablosunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Andrea I’Esciavan
Verona’da bulunan “Nuh’un Sarhoş Olması” Molinari Dresden’de bulunan
“Nuh’un Sarhoş Olması” tablosunu yapmıştır. Yukarıda kapsamlı
kompozisyonu saydığımız Uccella’nın Floransa’da iki tablosu
bulunmaktadır. Burada görülüyor ki en çok işlenen öykü “Nuh’un Sarhoş
Olması”dır. Bir de Domitilla’nın Roma’da yeraltı mezarlarındaki eseri
“Nuh’un Kuzgun cini Salıvermesi”ni işlemiştir. Tevrat’ta bu öykü
şöyledir: Tufan bitince ve gemi Ağrı dağı üstüne çıkınca Nuh durumu
anlamak için bir kuzgun salıverdi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak sular
çekilinceye kadar öteye beriye uçtu. Sonra güvercini da konacak yer
bulamayınca geriye döndü. Bu kez güvercinin gagasında bir zeytin dalı
vardı. Buradana Nûh suların çekildiğini anladı.
Bu
arada Nuh konusunda heykeller de yapılmıştır. Örneğin Della Quercia’nın
Bologna’da San Petrohanesine yaptığı “Gemiden Çıkış”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Baccia Bandio
Fransa’daki “Nuh’un Sarhoş Olması”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lorenzo Floransa
Vaftizhanesi’nin kapısına yaptığı “Nuh’un Sarhoş olması” heykelleri
gibi. “Nuh’un sarhoş olması heykelcilerin de işlemesi anlaşılabilir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü Tevrat’a
göre Nûh bu sahne’de çıplaktır. Müziğe gelince Antonie Elwart’ın Noé
adlı senfonik oratoryosu (1845)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Edward
Ecclestone’nun Noah’s Flood&The Destruction of the World oratoryosu
yüzyıl İtalyan bestecisi Pasquale Anfossi’nin Noe orotoryosu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ignaz von
Seyfried’in Noah operası (1819) lévy’nin Noé & Le Déluge adlı
operası (Bunu 1869’da G.Bizet tamamlamıştır). Tiyatroda ise özellikle
zincirleme dinse oyunlarında Nûh oluntusu önemli bir yer tutar. Günümüze
gelince André Obey 1931’de beş perdelik Noé adlı bir oyun yazmıştır.
Birçok dile çevrilen oyun Shakespeare’den esinlenmiştir. Yazar burada
Tufan olayı ile dünya savaşı arasında bir paralel çiziyor. Nitekim ünlü
oyun yazarımız Turgut Özakman da Tufan adlı oyunda bu paraleli
yapmaktadır. Fransız romancısı Jean Giono’nun 1947 yılında Noé adlı
romanını yazmıştır.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisinin kesiti. Kısasü’l Enbiya. SK Hamidiye 980
Nûh’un
gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TİEM 1973
Osmanlı’da gemi tasvirleri sayıca pek çoktur. Önce minyatürlere
bir göz atarsak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çeşitli
yazmalarda kalyonların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadırgaların ve
başka gemi türlerinin çok güzel minyatürleri bulunmaktadır. Yalnız tek
tek gemileri gösteren minyatürler bulunan yazmalar da vardır. Örneğin
Katip Çelebi’nin yazdığı Tuhfet el-kibâr adlı eserinin minyatürlü
yazmasında (TSM R. 1192) böyle çok güzel yapılmış gemi resimleri
buluyoruz. Prut seferi üzerine anonim Seyfiyeti Rûsiye der sali-i adlı
eserin minyatürlü yazmasında da (TSM H.1436) gene böyle gemi
minyatürleri bulunmaktadır. Ayrıca donanmanın seferleriyle ilgili
minyatürlü tarih yazmalarında da gene Osmanlı donanması tam kadro olarak
gösterilmiştir. Bunlardan da ikisini örnek gösterelim. Bunların
ikisinin de minyatürlerini Matrakçı Nasuh yapmıştır. Bunlardan birincisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Beyazıd
dönemindeki kara ve deniz seferlerini anlatan Tarih-i Sultan Beyazıd[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ikincisi ise
Süleymanname’dir. (TSM H. 11608).
Birinci de deniz
seferlerinde Akdeniz limanlarında Türk donanmasını gösteren
minyatürlerden İnebahtı’nda olduğu gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayrıca yalnızca
donanmayı gösteren bir minyatür yer almıştır. İkinci yazmada ise
Barbaros’un Fransa’ya uzanan Akdeniz seferinde Kuzey Akdeniz
kıyılarındaki tüm önemli limanların- Genova[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nice[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Toulon gibi
–liman ve kalelerinin görünümü ve bunların her birinin önünde tüm
görkemiyle Osmanlı donanması yer almıştır. Örnekleri çoğaltabiliriz. Bu
arada 17. Yüzyılda kendini gösteren vee “Çarşı ressamları” adını
verdiğim bir başka resim çığırının albümlerinde de gemi resimleri
buluyoruz. Örneğin 17. yüzyıldan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Venedik’te Museo
Correr’de bulunan bir albümde biri üç şifre kürekli bir kayık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biri yelkenli
yolcu gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biri üç fenerli
bir amiral gemisi olmak üzere iki kadırga. Başka Çarşı işi albümlerde de
gemi resimlerine rastlanır. Minyatür ve çarşı resmi dışında camaltı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazıyla resim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oymacılık[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] taş üstü[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] duvar resmi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] işlemelerde de
gemi tasvirlerine rastlanır. Aslında Antik&Dekor’a bütün bunları
içeren bir yazı hazırlamayı planlamıştım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ama bunun çok
uzun olacağını düşünerek ileriye erteledim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onun yerine
Nuh’un Gemisini yazmayı yeğledim.
Bu yıl
Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası adlı kitabım yayınlandı. Burada
otuz kadar Peygamber[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kıyamet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Cennet-Cehennem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yaratıklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mevlana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gök cisimleri
gibi çeşitli konulara yer verilmiştir. Bu konular yalnız Osmanlı-İslam
ekseninde olmayıp[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sümerlilerden
başlayarak çeşitli uygarlıklarda görülür. Sonra Musevilik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hıristiyanlık ve
İslam gibi tek tanrılı dinlere uzanmıştır. Osmanlı minyatürlerinde bütün
bu konular işlenmiştir. Kitabımda yalnız Hz. İsa ile Hz. Meryem’in
sekiz minyatürü yer almıştır. Osmanlı minyatürlerinde konu yelpazesi
öyle geniştir ki İslam’la hiç ilgisi olmayan Tevrat kahramanı Samson’u
tapınağı yıkarken gösteren iki minyatür de yer almıştır. Üstelik onun
başının üstüne Peygamberlik halesi de konulmuştur. Kitabın önemli gizli
bir mesajı vardı. Bunu şöyle özetleyebilirim. Bütün bu konular evrensel
konular olmasına karşın nedendir bilinmez günümüzün edebiyatçıları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ressamları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] müzikçileri bu
konulara ilgi duymaz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunu anlayamadım.
Kitapta bunların Batıdaki örneklerini göstermeye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yerimiz yoktu. Bu
Nuh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan ve
gemisi için de geçerli. Sümerden beri gelen bu evrensel konu da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ötekiler gibi
Batıda ünlü ressamlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] heykeltraşlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] oyun yazarları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bestecilerce çok
işlenmiş bir konudur.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] CBL 414
Oysa günümüz bestecileri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yazarları bu
konudan esinlenmemişlerdir. Nuh’la ilgili örnekleri yazının sonunda
verdik. Nitekim içlerinde ünlü ressam Komet’in de bulunduğu beş
ressamımızla karşılaştım. Kitap yenilenmişti. Onlardan gelecek sergide
de bu konulara eğileceklerini söyledim. Buradan Tufan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Nuh ve
gemisine geçebiliriz. Tufan olayı ve insanlığı bundan kurtaracak
kahraman gemisi üzerine çeşitli kültürlerde paralellerini buluyoruz.
Bunların yerini burada alacak değiliz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yalnız şu
kültürlerden iki örnekle yer vereceğiz. İlki Babilonya metnindeki Nuh’un
karşılığı olan Umnap Sümerce metindeki ise Ziusud Babilonya metninde
gemi bir kare biçiminde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedi katlı ve
dokuz bölümlüdür. Tufan altı gün sürer. Sümerce metinde ise gemi çok
büyüktür[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yedi gün
sürer.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nuh’un
gemisi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TSM
Tevrat’ın Tekvin kitabında Nuh’un Tufan olayını uzun uzun
anlatılır. Kur’anda ise 10 Surede Nuh üzerine bilgi vardır. Bu
Surelerden bir başlığı Nûh Sûresi’dir. 28 ayet ayrılmıştır. Her iki
kitapta temel bilgiler birbirine uymakla birlikte ayrıntılarda farklar
vardır. Örneğin Tevrat’a göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan sona
erdikten sonra gemi Ağrı (Ararat) İslam’a göre Cudi Dağının tepesine
konmuştur. Bir başka fark[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufandan sonra
Nuh ve yanındakiler yere indikten sonra Hz. Nûh’un adağı Tevrat’a göre
bir sunak yaparak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tanrıya
tütsülenmiş kurbanlar sunmuştur. İslam’da ise gemi halkı şükran orucu
tutmuşlardır. Bir de Hz. Nûh’un sarhoş olması vardır. Tevrat’a göre Hz.
Nûh üzüm çubukları dikmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] elde ettiği
üzümlerden şarap yapıp içmiş ve çadırında çıplak bir durumda sarhoş
olmuştur. İslam bunu kabul etmemiştir. Daha sonra yorumcular[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarihçiler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] din bilginleri
iki Kitap’taki bilgileri birbirine katarak yeni ve birbirinden değişik
bilgiler oluşturulmuştur. Örneğin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geminin boyutları
kimine göre uzunluğu 300[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eni 50[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] derinliği 30
arşındır. Bir başka kaynağa göre ise geminin uzunluğu 1200[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] genişliği 600
arşındı. Gemideki insanların sayısında değişik bilgiler vardır. Kimine
göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Nûh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç oğlu ve
eşleriyle onbeş erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] beş kadın ya da
on erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] on kadın.
Daha yüksek bir sayıyla ¤¤¤¤en kişi olduğu da ileri sürülmüştür.
Geminin biçimine gelince Tanrı’nın buyruğuna göre başı horoz
gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gövdesi
kuş karnı gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuyruğu da horoz
kuyruğu idi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Zübdetü’t
Tevârih’ten alınan üç minyatür de bu boydadır yalnız Chester Beatty
nüshasındaki minyatürde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kuyruğu ötekilere
uymaz. Gemi üç katlı her katta küçük ışık pencereleri vardı. Üst katta[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yiyecek için
dolaplar vardı. Geminin tahta kesimleri demir çivilerle birbirine
tutturulmuştu. Tahtaların arasından su sızmaması için içerden ve
dışardan ziftlenmiştir. Minyatürlerden Türk-İslam Eserleri Müzesi’nden
alınan minyatürde gemi üç katlıdır. Ötekilerde bu belirtilmemiştir.
Gemideki insanların sayısı üzerine değişik bilgilere yer verilmişti.
Kur’an’a göre ise sayıca çok azdı. Bunlar Hz. Nûhh[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç oğlu Sam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ham[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Yafes eşleriyle
toplam 9 kişiydi. Yalnız Hz. Nûh’un oğlu Yam ile Hz Nûh’un karısı Vâilel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ona
inanmayanlardan olduğu için gemiye alınmamışlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan’da yok
olmuşlardır.
Buraya alınan 6 minyatüre bakarsak
ilk üçü Zübdetü’t Tevârih’in Türk-İslam Eserleri Müzesi’ndeki
nüshasındadır (TİEM 1973). Birinci minyatürde dümende Hz. Nûh çok büyük
gösterilmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küpeştede 7 erkek
gözükmektedir. Üç katın ışık pencerelerinden çift hayvanlar
gözükmektedir. İkinci minyatür Dublin’deki Chester Beatty
Kitaplığındadır (CBL 414). Çok tutumlu yapılmış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] küpeştede Hz. Nûh
ile üç erkek görülmektedir. Üçüncü minyatür ikinciye göre daha
ayrıntılıdır. Baştan aşağı ışık pencerelerinden hayvanlar gözükmektedir.
Biri gemi direğinde olmak üzere on erkek görülmektedir. Ayrıca öteki
iki minyatürde gösterilmiş altı kadın görülmektedir. Hz. Nûh’un Gemiye
şeytanın girişini gösteren minyatür ise Siyer-i Nebî’dendir (TSM
H.1223). Burada gemi Osmanlı kalyonları gibi yapılmıştır. Işık
pencereleri gözükmemektedir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dolayısıyla
hayvanlar gözükmez[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkekler öteki
minyatürlere göre daha kalabalıktır. Burada şeytan gemiye bir eşeğin
kuyruğuna tutunarak girmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sonra geminin
güvertesindeki Şeytanı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz. Nûh gemiden
kovmuştur. Son iki minyatür Osmanlı minyatürü değildir. Birinci Şiraz
uslubunda ikincisi ise Kazvin uslubundadır. Birinci minyatür Ravzatü’s
Safa adlı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
yazmadandır (Süleymaniye Kütüphanesi Damat İbrahim Paşa 906’’dadır.)
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisine şeytanın girmesi. Siyer-i Nebi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] TSM H 1223
Burada geminin bir kesimi gösterilmiştir. Tek sıra ışık
pencerelerinden hayvanlar gözükmektedir. Bunun bir özelliği Tufanda
boğulmak üzere olan insan ve hayvanları göstermesidir. Kazvin
uslubundaki son minyatür ise Kısasü’l Enbiya adlı eserdendir
(Süleymaniye Kütüphanesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hamidiye 980). Bu
oldukça ilginç bir minyatürdür. Önce geminin biçimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dikdörtgen
biçiminde yapılmış. Ayrıca bir kesit gibi iki sıra pencerelerde hayvan
başları çok belirgin bir biçimde gösterilmiştir. Geminin güvertesinde
bir yanda oniki erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öteki yanda ise
altın kadın görülmektedir. Ayrıca geminin altında tufanla sular altında
kalan binalar gözükmektedir. Yazıda yalnızca gemi üzerinde durduk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Tufan olayına[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öncesine ve
sonrasına değinmedik.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisi ve Tufan’da boğulanlar. Ravzatü’s Safa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 5 K Damat İbrahim
Paşa 906
Yazının başında Hz. Nûh konusunda Batıda
plastik sanatlardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] müzikte opera ve
oratoryalardan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] edebiyatta
tiyatro eserleri ve romanlardan örnekler verileceğini belirtmiştim.
Ortaçağ’da henüz baskının olmadığı dönemlerde minyatürlü yazmalar vardı.
Bunlar her türlü konuda ama daha çok dinsel konularda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu arada bu yazı
ile ilgili olarak minyatürler de bulunmaktadır. Örneğin Oxford’da
Bodleian Kitaplığında 1000 yılında hazırlanmış Caedmon yazmasında bir
minyatür Nûh’un gemisini göstermektedir. Bu geminin ortasındana yukarıya
doğru daralan üç katlı bir bina[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iki yanında da
üzerlerine kuş tünemiş iki kule görülmektedir. Hz. Nûh konusunda Batıda
freskler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mozaikler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vitraylar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] heykeller ve
tablolar yapılmıştır. Bunların kimi bütün Nûh öykülerini bir arada
gösteren kapsamlı eserlerdir. Örneğin 15. Yüzyıl İtalyan ressamlarından
Uccello (Pablo di dono) Santa Mario Novella’da 23 Tevrat konusu
işlemiştir. Bunun içinde Tufan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Nuh’un kurban
verişini içeren büyük bir kompozisyon vardır. Ayrıca Nuh öykülerinin
tamamını gösteren Bourges[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lyon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Wells[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Salisbury
katedrallerindeki mozaikler. Saint-Savin-sur-Gartemps’daki freskler (bu
kilisenin orta nef duvarında üç katlı bir Nuh gemisin gösteren fresk
bulunmaktadır).
15. Yüzyıl İtalyan ressamlarından
Benozzo Gozzoli Pisa’nın Campo Santo’suna Nuh konusunda freskler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Chartres ve
Auxerı yapmıştır. Bunlar Nûh öykülerini kapsayan resimler arada tek bir
öyküyü gösteren resimler de var arasında ünlü ressamlarda da
bulunmaktadır. Örn. Rafello Loggia Vatikan’da “Nuh’un gemisinin yapımı”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gemiden Çıkış”
“Nûh’un Adağı” konularındaki Michelangelo’nun Slatino kilisesine “Nuh’un
Sarhoşluğu”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “Nuh’un Adağı”
tablolarını yapmıştır. Hollandalı Hleronymus Bosh Rottemdam’a “Gemiden
Çıkış”ı ya da yüzyıl Fransız ressamı Nicholas Poussin Madrid’de bulunan
“Nuh’un Adağı”nı; gene Fransız Sebastian Gazetesi’nde bulunan “Nuh’un
Adağı” tablosunu Bellini ressam ailesinden Giovanni Bellini Besançon’da
bulunan “Nuh’un Sarhoşluğu” tablosunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Jaco Dijon
Madrid’de bulunan “Nuh’un Gemiye Birid’de bulunan “Gemiden Çıkış”
tablolarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Castiglione
Viyana[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Dresden ve
Cenevre’de bu gemiye “Biniş” tablolarını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 17.yüzyıl
ressamlarından Sacchi Viyana’da bulunan “Nuh’un Sarhoş Olması”
bernardino Luini Milano’da bulunan “Nuh’un Sarhoş Olması”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Gaudenzio Ferrari
Parma’da bulunan “Nuh’un Olması” Antonio Tempesta Tevrat’tan çeşitli
yanısıra Cenevre’de bulunan “Gemiye Biniş” tablosunu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Andrea I’Esciavan
Verona’da bulunan “Nuh’un Sarhoş Olması” Molinari Dresden’de bulunan
“Nuh’un Sarhoş Olması” tablosunu yapmıştır. Yukarıda kapsamlı
kompozisyonu saydığımız Uccella’nın Floransa’da iki tablosu
bulunmaktadır. Burada görülüyor ki en çok işlenen öykü “Nuh’un Sarhoş
Olması”dır. Bir de Domitilla’nın Roma’da yeraltı mezarlarındaki eseri
“Nuh’un Kuzgun cini Salıvermesi”ni işlemiştir. Tevrat’ta bu öykü
şöyledir: Tufan bitince ve gemi Ağrı dağı üstüne çıkınca Nuh durumu
anlamak için bir kuzgun salıverdi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak sular
çekilinceye kadar öteye beriye uçtu. Sonra güvercini da konacak yer
bulamayınca geriye döndü. Bu kez güvercinin gagasında bir zeytin dalı
vardı. Buradana Nûh suların çekildiğini anladı.
Bu
arada Nuh konusunda heykeller de yapılmıştır. Örneğin Della Quercia’nın
Bologna’da San Petrohanesine yaptığı “Gemiden Çıkış”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Baccia Bandio
Fransa’daki “Nuh’un Sarhoş Olması”[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Lorenzo Floransa
Vaftizhanesi’nin kapısına yaptığı “Nuh’un Sarhoş olması” heykelleri
gibi. “Nuh’un sarhoş olması heykelcilerin de işlemesi anlaşılabilir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü Tevrat’a
göre Nûh bu sahne’de çıplaktır. Müziğe gelince Antonie Elwart’ın Noé
adlı senfonik oratoryosu (1845)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Edward
Ecclestone’nun Noah’s Flood&The Destruction of the World oratoryosu
yüzyıl İtalyan bestecisi Pasquale Anfossi’nin Noe orotoryosu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ignaz von
Seyfried’in Noah operası (1819) lévy’nin Noé & Le Déluge adlı
operası (Bunu 1869’da G.Bizet tamamlamıştır). Tiyatroda ise özellikle
zincirleme dinse oyunlarında Nûh oluntusu önemli bir yer tutar. Günümüze
gelince André Obey 1931’de beş perdelik Noé adlı bir oyun yazmıştır.
Birçok dile çevrilen oyun Shakespeare’den esinlenmiştir. Yazar burada
Tufan olayı ile dünya savaşı arasında bir paralel çiziyor. Nitekim ünlü
oyun yazarımız Turgut Özakman da Tufan adlı oyunda bu paraleli
yapmaktadır. Fransız romancısı Jean Giono’nun 1947 yılında Noé adlı
romanını yazmıştır.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nûh’un
gemisinin kesiti. Kısasü’l Enbiya. SK Hamidiye 980