Desenden korkuyorsanız, çizgilileri tercih edin
Eğer bu sezon moda olan büyük desenlerin yaratacağı etkiden emin
olamıyorsanız, çizgili kumaşları kullanabilirsiniz. Böylece çok karışık
bir görüntüye neden olmadan farklı renkleri yan yana getirmiş olursunuz.
Bronz, beyaz ve bej gibi birbirinin türevi tonları seçerseniz, etkisi
daha yumuşak olur. Çizgi temasını abajur şapkası ya da vazo gibi diğer
objelere sıçratarak daha güçlü kılmanız da mümkün.
Yaşama alanınıza bir bank ekleyin
Çoğu insan bankların antre ya da mutfak için uygun olduğunu düşünür ama
onları salon dahil, oturma yeri kısıtlı olan her alanda rahatça
kullanabilirsiniz. Yerinize tam uygun ölçülerde yaptırabilir; ipek ya da
kadife kumaşla kaplayarak şık bir hava verebilirsiniz.
Evinizin girişi etkileyici olmalı
Evinize gelen misafirlerin ilk karşılaştıkları yer kapı girişiniz, yani
antrenizdir, dolayısıyla bu alanın sizi ve tarzınızı ifade etmesi çok
önemlidir. Eğer yeriniz müsaitse, küçük bir oturma bölümü yaratmak
yararlı olacaktır. Duvara astıklarınız ve zemin kaplamanız da ilk
bakışta dikkat çekecektir; seçimlerinizde sıradışı ve beklenmedik
detaylar olmasına çalışın. Yarattığınız farklılık, evin geri kalanı için
de ipucu verecektir.
Aydınlatmaları göz hizasına yerleştirin
Göz hizasında, yani yerden ortalama 160 cm yükseklikte yerleştirilen
abajurlar en doğru sonucu verir; daha yüksekte kalırlarsa istenmeyen
gölgeler oluşabilir. İstediğimiz atmosferi yaratmak için ihtiyaç
duyduğumuz abajurlar, daha fazla aydınlatma gücüne sahip olan tavandan
aydınlatmalar ve vurgulayıcı özelliğe sahip aplikler ile de
desteklenmelidir.
Duvarlar ve perdeler aynı renkte olsun
Duvarlar için seçtiğiniz renk ile perde kumaşınızın rengini birbirlerine
yakın tonlarda belirlerseniz, daha modern ve sakin bir tarz
yakalarsınız. Pencerelerinizden memnun değilseniz, perdenizin kornişini
ya da demirini tavandan sadece 10 cm aşağı takmanız işe yarayabilir.
Örneğin yemek odası için seçeceğiniz nil yeşili duvar boyası ve aynı
tonda perdeler, sofrada oturanların kendilerini taptaze bir havayla
çevrelenmiş hissetmelerini sağlayacaktır.
Benzer tonlarda cam objeler dikkat çeker
Aynı renk tonlarında, farklı cam objelerin birlikte kullanılması,
masanızın ortası için mükemmel bir düzenleme oluşturur. Örneğin amber ve
açık yeşil tonlarında, farklı yükseklikte cam vazo, kase ve tabaklar
etkileyici bir silüet yaratır. Cam grubunuzun kapladığı toplam alanın,
yerleştirdiğiniz masa ya da dresuarın yüzey alanıyla orantılı olmasına
dikkat edin.
Kaliteli olanla kitsch olanı karıştırın
Bir koleksiyon yapıyorsanız, içindeki her parçanın çok değerli olması
gerekiyor diye bir kural yoktur. Koleksiyon yapmanın zevki, sadece
sevdiğiniz için alabilme özgürlüğüdür. Çok ender rastlanan bir antika ya
da her yerde görülen sıradan bir obje koleksiyonunuzda birleşebilir;
eğer sevdiyseniz değerinin önemi yoktur. Ve sadece gerçekten tutkunu
olduğunuz bir şeyin koleksiyonunu yapmanız doğru olur. Örneğin ben, çok
hoşlandığım Fransa yolculuklarımda topladığım hatıra eşyalarını aynalı
bir tepsi üzerinde bir araya topladım. Antikacı arkadaşımın hediyesi
olan bir vazo da var, nehir kenarındaki sokak satıcısından aldığım bir
kar küresi de...
Doğadan ilham alın
Dışarıyı içeriye taşıyın. Doğanın muhteşem güzelliği her iç mekanda
mucize yaratacaktır. Çakıl taşlarına, kuru yapraklara, çiçeklere yer
vermek için her fırsatı değerlendirin. Orta sehpanıza koyacağınız midye
kabukları ya da raflarınızın birinde sergileyeceğiniz mercan, mutlaka
pozitif enerji yayacaktır. Sadece kum ve taş renklerini değil, doğada
bulacağınız kızılları, yeşilleri ve mavileri de taşıyın evinize. Ancak
hiçbirinde aşırıya kaçmayın, yoksa bir tema odasıyla karşı karşıya
kalabilirsiniz.
Yatak odanızda renk katmanları yaratın
Yatak, özellikle küçük alanlı yatak odalarının odak noktasıdır.
Tavanlarınız yüksekse, cibinlikli bir yatak, kumaştan tasarlanmış
yatakbaşı ve kat kat keten örtüler mükemmel seçimler olacaktır. Hepsinin
kumaşlarının farklı olması ilginç ve davetkar bir etkiye sahip olur.
Farklı kumaşları karmaşa yaratmadan yan yana ve üst üste kullanmanın
kuralı ise, ana renk paletini kısıtlı tutarak tonlarda oynamalar
yapmaktır.
Perdelerinizde abartıya kaçmayın
Perde uygulamalarının mobilyaların önüne geçmesine izin vermeyin.
Drapeler ve balonlar yerine, katlamalı ve düz sistemlerden yana kullanın
tercihinizi. Seçtiğiniz sistem sadeleştikçe, perdenizin kumaş kalitesi
de artmalıdır. Pamuklu, keten, ipek ya da saten kumaşlar uygundur. Perde
ölçünüzün pencereleri tamamen örtecek ve yumuşak dalgalarla yere inecek
şekilde ayarlanması önemlidir.
Su ve mum
Deniz ve mehtap kadar güçlü olmasa da, su ve mum da üzerinizde mutluluk
etkisi yapacaktır. Hele de yorucu bir günün sonunda. Banyonuzdaki sıkıcı
aydınlatmadan kurtulun ve içine kalın mumlar yerleştirdiğiniz cam
fanusları tavandan sarkıtın. İçeriden çıkmak istemeyeceksiniz!
Aynalarla oynamaya devam. Duvardaki alanınıza uygun tasarımı
bulamıyorsanız, kendi tasarımınızı kendiniz yaratın ve istediğiniz boyut
ve ölçülerde aynalar kestirerek istediğiniz düzenlemeyle asın. Ve
mucizeyi seyredin.
Eğer bu sezon moda olan büyük desenlerin yaratacağı etkiden emin
olamıyorsanız, çizgili kumaşları kullanabilirsiniz. Böylece çok karışık
bir görüntüye neden olmadan farklı renkleri yan yana getirmiş olursunuz.
Bronz, beyaz ve bej gibi birbirinin türevi tonları seçerseniz, etkisi
daha yumuşak olur. Çizgi temasını abajur şapkası ya da vazo gibi diğer
objelere sıçratarak daha güçlü kılmanız da mümkün.
Yaşama alanınıza bir bank ekleyin
Çoğu insan bankların antre ya da mutfak için uygun olduğunu düşünür ama
onları salon dahil, oturma yeri kısıtlı olan her alanda rahatça
kullanabilirsiniz. Yerinize tam uygun ölçülerde yaptırabilir; ipek ya da
kadife kumaşla kaplayarak şık bir hava verebilirsiniz.
Evinizin girişi etkileyici olmalı
Evinize gelen misafirlerin ilk karşılaştıkları yer kapı girişiniz, yani
antrenizdir, dolayısıyla bu alanın sizi ve tarzınızı ifade etmesi çok
önemlidir. Eğer yeriniz müsaitse, küçük bir oturma bölümü yaratmak
yararlı olacaktır. Duvara astıklarınız ve zemin kaplamanız da ilk
bakışta dikkat çekecektir; seçimlerinizde sıradışı ve beklenmedik
detaylar olmasına çalışın. Yarattığınız farklılık, evin geri kalanı için
de ipucu verecektir.
Aydınlatmaları göz hizasına yerleştirin
Göz hizasında, yani yerden ortalama 160 cm yükseklikte yerleştirilen
abajurlar en doğru sonucu verir; daha yüksekte kalırlarsa istenmeyen
gölgeler oluşabilir. İstediğimiz atmosferi yaratmak için ihtiyaç
duyduğumuz abajurlar, daha fazla aydınlatma gücüne sahip olan tavandan
aydınlatmalar ve vurgulayıcı özelliğe sahip aplikler ile de
desteklenmelidir.
Duvarlar ve perdeler aynı renkte olsun
Duvarlar için seçtiğiniz renk ile perde kumaşınızın rengini birbirlerine
yakın tonlarda belirlerseniz, daha modern ve sakin bir tarz
yakalarsınız. Pencerelerinizden memnun değilseniz, perdenizin kornişini
ya da demirini tavandan sadece 10 cm aşağı takmanız işe yarayabilir.
Örneğin yemek odası için seçeceğiniz nil yeşili duvar boyası ve aynı
tonda perdeler, sofrada oturanların kendilerini taptaze bir havayla
çevrelenmiş hissetmelerini sağlayacaktır.
Benzer tonlarda cam objeler dikkat çeker
Aynı renk tonlarında, farklı cam objelerin birlikte kullanılması,
masanızın ortası için mükemmel bir düzenleme oluşturur. Örneğin amber ve
açık yeşil tonlarında, farklı yükseklikte cam vazo, kase ve tabaklar
etkileyici bir silüet yaratır. Cam grubunuzun kapladığı toplam alanın,
yerleştirdiğiniz masa ya da dresuarın yüzey alanıyla orantılı olmasına
dikkat edin.
Kaliteli olanla kitsch olanı karıştırın
Bir koleksiyon yapıyorsanız, içindeki her parçanın çok değerli olması
gerekiyor diye bir kural yoktur. Koleksiyon yapmanın zevki, sadece
sevdiğiniz için alabilme özgürlüğüdür. Çok ender rastlanan bir antika ya
da her yerde görülen sıradan bir obje koleksiyonunuzda birleşebilir;
eğer sevdiyseniz değerinin önemi yoktur. Ve sadece gerçekten tutkunu
olduğunuz bir şeyin koleksiyonunu yapmanız doğru olur. Örneğin ben, çok
hoşlandığım Fransa yolculuklarımda topladığım hatıra eşyalarını aynalı
bir tepsi üzerinde bir araya topladım. Antikacı arkadaşımın hediyesi
olan bir vazo da var, nehir kenarındaki sokak satıcısından aldığım bir
kar küresi de...
Doğadan ilham alın
Dışarıyı içeriye taşıyın. Doğanın muhteşem güzelliği her iç mekanda
mucize yaratacaktır. Çakıl taşlarına, kuru yapraklara, çiçeklere yer
vermek için her fırsatı değerlendirin. Orta sehpanıza koyacağınız midye
kabukları ya da raflarınızın birinde sergileyeceğiniz mercan, mutlaka
pozitif enerji yayacaktır. Sadece kum ve taş renklerini değil, doğada
bulacağınız kızılları, yeşilleri ve mavileri de taşıyın evinize. Ancak
hiçbirinde aşırıya kaçmayın, yoksa bir tema odasıyla karşı karşıya
kalabilirsiniz.
Yatak odanızda renk katmanları yaratın
Yatak, özellikle küçük alanlı yatak odalarının odak noktasıdır.
Tavanlarınız yüksekse, cibinlikli bir yatak, kumaştan tasarlanmış
yatakbaşı ve kat kat keten örtüler mükemmel seçimler olacaktır. Hepsinin
kumaşlarının farklı olması ilginç ve davetkar bir etkiye sahip olur.
Farklı kumaşları karmaşa yaratmadan yan yana ve üst üste kullanmanın
kuralı ise, ana renk paletini kısıtlı tutarak tonlarda oynamalar
yapmaktır.
Perdelerinizde abartıya kaçmayın
Perde uygulamalarının mobilyaların önüne geçmesine izin vermeyin.
Drapeler ve balonlar yerine, katlamalı ve düz sistemlerden yana kullanın
tercihinizi. Seçtiğiniz sistem sadeleştikçe, perdenizin kumaş kalitesi
de artmalıdır. Pamuklu, keten, ipek ya da saten kumaşlar uygundur. Perde
ölçünüzün pencereleri tamamen örtecek ve yumuşak dalgalarla yere inecek
şekilde ayarlanması önemlidir.
Su ve mum
Deniz ve mehtap kadar güçlü olmasa da, su ve mum da üzerinizde mutluluk
etkisi yapacaktır. Hele de yorucu bir günün sonunda. Banyonuzdaki sıkıcı
aydınlatmadan kurtulun ve içine kalın mumlar yerleştirdiğiniz cam
fanusları tavandan sarkıtın. İçeriden çıkmak istemeyeceksiniz!
Aynalarla oynamaya devam. Duvardaki alanınıza uygun tasarımı
bulamıyorsanız, kendi tasarımınızı kendiniz yaratın ve istediğiniz boyut
ve ölçülerde aynalar kestirerek istediğiniz düzenlemeyle asın. Ve
mucizeyi seyredin.