Amfi : amplifikasyon yapan elektronik cihaz
dilimize amfi olarak yerleşmiş olsa da doğru yazılışı bu şekilde
olmalıdır.
solid state (transistörlü) ve lambalı çeşitleri olur.
class a, class a-b gibi bias farklılıklarına dayanan tasarımları olur.
ses için olanları genelde preamplifier ve power amplifier olarak 2ye
ayrılırlar..
preamplifier: mikrofon seviyesindeki
cihazların impedansini line seviyesine getirmek icindir. mikser’lerin
hemen hemen tümünde sesin dahili preamplifier devrelerinden geçmesini
saglayan xlr girişleri olduğu için günümüzde pek preamp kalmamıştır.
power amplifier: ise line civarındaki impedansi
speaker'lara gidecek seviyeye getirmek için kullanılır.. sesin
speaker'dan önce en son uğradığı yerdir. speaker'i patlatmamak icin
speaker seviyesinden biraz daha aşağıda gücü olan power amplifier
seçilmesi önerilir.. çoğu kişi lambalı modellerdeki sesin kalitesini
daha iyi bulsa da bunlar artik maliyet ve dayanıksızlık nedeniyle
üretilmemektedir.
bir de dahili amplifier'lar vardır. bunlar da speaker ve power
amplifier'in bütünleştirildiği cihazlardır.
Subwoofer :
wooferin cikardigi seslerden daha dusuk frekansli sesleri cikarmaya
yarar. genelde 80-100hz'in alti subwoofer'in alanidir. sub da "alt"
demektir. sesin acilimi olarak şöyle denebilir
sub woofer lafının başındaki sub
subsonic lafından gelmekte
subsonic de insan kulağının duyamadığı veya duymakta zorlandığı ses
bolumudur.
normal bir insan 25hz ve 18.000 hz arasını duyabilmektedir.
bazı insanlar için ise bu aralık 20-20.000 gibi çok daha geniş
olabilmektedir.
subwoofer`in işlevi duyulamayan veya az da olsa duyulan sesleri ortamda
yaratmaktır, duyulamayan ses titreşimleri çok güçlü olduklarından
hissedilerek vücut tarafından sarsıntı olarak algılanırlar.
Genellikle subwoofer da kullanılan woofer`in yani hoparlörün 12 inch
yani 30 cm veya daha büyük olması gereklidir ki gerektiği gibi sesi
üretebilsin. küçük kon çaplı hoparlörler büyüklere nazaran çok daha
hızla ileri geri gitme ihtiyacı duyduklarından bu hızlarda cone breakup
denilen bir distortion efekt yaratıp sesi bozmaktadırlar.
Tweeter : Bas sürücüleri gibi kıpırdamayıp, sadece
yüzeylerini dalgalandırarak ses yayan sürücü tipi. bu hareketsizlikleri
ısı biriktirmelerine yol açar. kimi sürücülerde bu ısınmanın önlemi
alınmamış olabilip bu sesin karakterinde değişmeye hatta yanıp gitmeye
sebep olabilir. Genellikle 3-5khz den sonrası onlara emanettir fakat bu
geniş görülen aralık kulağımız için aslında pek de geniş değildir. asıl
bilgi, çoğu enstrümanın sesinin büyük bir bölümü, bundan düşük
frekanslardadır. Yüzeylerinin yapımında genellikle ipek kullanılır ve
hassas yapılarından dolayı yüksek akımlara karşı bir limitleyici
içerirler. Çok düşük gerilimle çalışırlar. yayınımları oldukça direk
olduğundandır ki genellikle dış bükey olarak tasarlanırlar.
Equalizer : müzik sistemlerinde kaynak ile
amplifikatör arasına bağlanan, değişik frekans aralıklarındaki kazancı
çoğaltan ya da atenüe* eden cihaz. bazı modellerinde her frekans aralığı
için bir sürgü bulunur. Başka modellerde bu elektronik olarak bir ekran
vasıtasıyla ayarlanır. bunlar grafik equalizer sınıfına girer.
Parametrik equalizerlar ise ses spektrumuna çeşitli fonksiyonlar ile
müdahale eder.
ülkemizde yaygın olarak ekolayzer* şeklinde adlandırılır.
Crossover : herhangi bir kaynaktan (radyo, teyp, cd
player,mixing console) gelen sesi gönderileceği hoparlörün frekans bant
aralığına göre, frekanslarına ayıran yüce alet. genelde 5 bant olur hi,
hi-mid, mid, low-mid, bass. dadından yenmemesini istiyorsanız ekstradan
bir subbass daha ekleyebilirsiniz. genel yapıları itibari ile stereo
olarak kullanıldıklarında 3 bant, mono kullanıldıklarında 5 bant olarak
kullanılabilirler. hoparlörlerin crossoverlari genel olarak ikiye
ayrılır:
pasif ve aktif olanlar olmak üzere.
Pasif crossover devreleri ise induktor, kapasitor ve resistorlerden
olu$an devrelerdir. aktif devrelerin yapılarında ise opamp denilen
entegreler de bulunmakta ve sinyali henüz line level`dayken, yani
hoparlöre gitmezden önce değiştirmek üzere düşük voltajdayken işleme
tabi tutucu bir yapıda bulunmaktadırlar.
crossover larin türlerine gelince, bunlar bulan ki$ilerin adları ile
anılmaktadır , chebychev, bessel, linkwitz-riley gibi. bir crossover
devresinin sinyali i$leyi$i de , yani bir sinyali kesip , belirli bir
ses aralığını devreye göndermesi de desibel ile ölçülmektedir, yani bu
ismi gecen devrelerin yaptıkları düzenleme sinyal üzerinde
oluşturdukları açısal değişime göre 6/db oktav, 12/db oktav , 18/db
oktav gibi değerlere denk gelmektedir. Bu değer yükseldikçe sinyalin
açısı da değişmekte ve daha keskin bir zaman/açı değeri kazanmaktadır.
pasif devrelerin dizaynında ise genel trend tweeter yani tiz ses üretici
için yüksek bir açıya sahip (18/db oktav gibi) crossover noktasi
kullanmak ve bunu tweeter'in harekete geçme hertz'inden maksimum
derecede ,mid hoparlör ile entegrasyonu bozmayacak bir noktada
kullanmaktır; örnek olarak 3000 hz gibi.
mid hoparlörlerde ise bandpass denen hem alt hem üst sinyal düzenleyici
bir crossover topolojisi kullanılarak hoparlörün bass notalarda xmax
denen ileri gitme sinirini zorlamayacak bir bass nota ile yüz yüze
gelmeleri sağlanır, üst sınırlandırıcı ile de tweeterin çalışma alanına
girmemeleri için bir üst sınırlama devresi konmuş olur.
bass hoparlörlerin crossover devreleri ise genelde oktav olarak mid
hoparlörün alt sınırlandırıcısı ile simetrik ve onlarla ayni crossover
noktasını (hertz olarak) kullanırlar.
Kapasitör
: rlc devreler vasıtasıyla ki buradaki c kondansatör/kapasitör
olmaktadır, frekans filtreleme işlevi için kullanılır. bu işlem için
c'nin empedansı yani direnci olan 1/jwc ve l'nin yani indikatörün
empedansı olan jwl değerleri kullanılır. resönans frekansı, bu ikisinin
eşit olduğu yerdeki frekanstır, tahmin edeceğiniz üzere, 1/2*pi*kök(lc)
'dir.
eşit olmalarının anlamı, genel empedansı reel yapma ihtiyacından gelir.
dilimize amfi olarak yerleşmiş olsa da doğru yazılışı bu şekilde
olmalıdır.
solid state (transistörlü) ve lambalı çeşitleri olur.
class a, class a-b gibi bias farklılıklarına dayanan tasarımları olur.
ses için olanları genelde preamplifier ve power amplifier olarak 2ye
ayrılırlar..
preamplifier: mikrofon seviyesindeki
cihazların impedansini line seviyesine getirmek icindir. mikser’lerin
hemen hemen tümünde sesin dahili preamplifier devrelerinden geçmesini
saglayan xlr girişleri olduğu için günümüzde pek preamp kalmamıştır.
power amplifier: ise line civarındaki impedansi
speaker'lara gidecek seviyeye getirmek için kullanılır.. sesin
speaker'dan önce en son uğradığı yerdir. speaker'i patlatmamak icin
speaker seviyesinden biraz daha aşağıda gücü olan power amplifier
seçilmesi önerilir.. çoğu kişi lambalı modellerdeki sesin kalitesini
daha iyi bulsa da bunlar artik maliyet ve dayanıksızlık nedeniyle
üretilmemektedir.
bir de dahili amplifier'lar vardır. bunlar da speaker ve power
amplifier'in bütünleştirildiği cihazlardır.
Subwoofer :
wooferin cikardigi seslerden daha dusuk frekansli sesleri cikarmaya
yarar. genelde 80-100hz'in alti subwoofer'in alanidir. sub da "alt"
demektir. sesin acilimi olarak şöyle denebilir
sub woofer lafının başındaki sub
subsonic lafından gelmekte
subsonic de insan kulağının duyamadığı veya duymakta zorlandığı ses
bolumudur.
normal bir insan 25hz ve 18.000 hz arasını duyabilmektedir.
bazı insanlar için ise bu aralık 20-20.000 gibi çok daha geniş
olabilmektedir.
subwoofer`in işlevi duyulamayan veya az da olsa duyulan sesleri ortamda
yaratmaktır, duyulamayan ses titreşimleri çok güçlü olduklarından
hissedilerek vücut tarafından sarsıntı olarak algılanırlar.
Genellikle subwoofer da kullanılan woofer`in yani hoparlörün 12 inch
yani 30 cm veya daha büyük olması gereklidir ki gerektiği gibi sesi
üretebilsin. küçük kon çaplı hoparlörler büyüklere nazaran çok daha
hızla ileri geri gitme ihtiyacı duyduklarından bu hızlarda cone breakup
denilen bir distortion efekt yaratıp sesi bozmaktadırlar.
Tweeter : Bas sürücüleri gibi kıpırdamayıp, sadece
yüzeylerini dalgalandırarak ses yayan sürücü tipi. bu hareketsizlikleri
ısı biriktirmelerine yol açar. kimi sürücülerde bu ısınmanın önlemi
alınmamış olabilip bu sesin karakterinde değişmeye hatta yanıp gitmeye
sebep olabilir. Genellikle 3-5khz den sonrası onlara emanettir fakat bu
geniş görülen aralık kulağımız için aslında pek de geniş değildir. asıl
bilgi, çoğu enstrümanın sesinin büyük bir bölümü, bundan düşük
frekanslardadır. Yüzeylerinin yapımında genellikle ipek kullanılır ve
hassas yapılarından dolayı yüksek akımlara karşı bir limitleyici
içerirler. Çok düşük gerilimle çalışırlar. yayınımları oldukça direk
olduğundandır ki genellikle dış bükey olarak tasarlanırlar.
Equalizer : müzik sistemlerinde kaynak ile
amplifikatör arasına bağlanan, değişik frekans aralıklarındaki kazancı
çoğaltan ya da atenüe* eden cihaz. bazı modellerinde her frekans aralığı
için bir sürgü bulunur. Başka modellerde bu elektronik olarak bir ekran
vasıtasıyla ayarlanır. bunlar grafik equalizer sınıfına girer.
Parametrik equalizerlar ise ses spektrumuna çeşitli fonksiyonlar ile
müdahale eder.
ülkemizde yaygın olarak ekolayzer* şeklinde adlandırılır.
Crossover : herhangi bir kaynaktan (radyo, teyp, cd
player,mixing console) gelen sesi gönderileceği hoparlörün frekans bant
aralığına göre, frekanslarına ayıran yüce alet. genelde 5 bant olur hi,
hi-mid, mid, low-mid, bass. dadından yenmemesini istiyorsanız ekstradan
bir subbass daha ekleyebilirsiniz. genel yapıları itibari ile stereo
olarak kullanıldıklarında 3 bant, mono kullanıldıklarında 5 bant olarak
kullanılabilirler. hoparlörlerin crossoverlari genel olarak ikiye
ayrılır:
pasif ve aktif olanlar olmak üzere.
Pasif crossover devreleri ise induktor, kapasitor ve resistorlerden
olu$an devrelerdir. aktif devrelerin yapılarında ise opamp denilen
entegreler de bulunmakta ve sinyali henüz line level`dayken, yani
hoparlöre gitmezden önce değiştirmek üzere düşük voltajdayken işleme
tabi tutucu bir yapıda bulunmaktadırlar.
crossover larin türlerine gelince, bunlar bulan ki$ilerin adları ile
anılmaktadır , chebychev, bessel, linkwitz-riley gibi. bir crossover
devresinin sinyali i$leyi$i de , yani bir sinyali kesip , belirli bir
ses aralığını devreye göndermesi de desibel ile ölçülmektedir, yani bu
ismi gecen devrelerin yaptıkları düzenleme sinyal üzerinde
oluşturdukları açısal değişime göre 6/db oktav, 12/db oktav , 18/db
oktav gibi değerlere denk gelmektedir. Bu değer yükseldikçe sinyalin
açısı da değişmekte ve daha keskin bir zaman/açı değeri kazanmaktadır.
pasif devrelerin dizaynında ise genel trend tweeter yani tiz ses üretici
için yüksek bir açıya sahip (18/db oktav gibi) crossover noktasi
kullanmak ve bunu tweeter'in harekete geçme hertz'inden maksimum
derecede ,mid hoparlör ile entegrasyonu bozmayacak bir noktada
kullanmaktır; örnek olarak 3000 hz gibi.
mid hoparlörlerde ise bandpass denen hem alt hem üst sinyal düzenleyici
bir crossover topolojisi kullanılarak hoparlörün bass notalarda xmax
denen ileri gitme sinirini zorlamayacak bir bass nota ile yüz yüze
gelmeleri sağlanır, üst sınırlandırıcı ile de tweeterin çalışma alanına
girmemeleri için bir üst sınırlama devresi konmuş olur.
bass hoparlörlerin crossover devreleri ise genelde oktav olarak mid
hoparlörün alt sınırlandırıcısı ile simetrik ve onlarla ayni crossover
noktasını (hertz olarak) kullanırlar.
Kapasitör
: rlc devreler vasıtasıyla ki buradaki c kondansatör/kapasitör
olmaktadır, frekans filtreleme işlevi için kullanılır. bu işlem için
c'nin empedansı yani direnci olan 1/jwc ve l'nin yani indikatörün
empedansı olan jwl değerleri kullanılır. resönans frekansı, bu ikisinin
eşit olduğu yerdeki frekanstır, tahmin edeceğiniz üzere, 1/2*pi*kök(lc)
'dir.
eşit olmalarının anlamı, genel empedansı reel yapma ihtiyacından gelir.