Hayata İsyan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Sohbet | Hayata İsyan

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Capoeıra nedir?

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Capoeıra nedir? Empty Capoeıra nedir? Paz Nis. 25, 2010 4:22 pm

gazi

gazi
Yetkinyönetmen
Yetkinyönetmen

CAPOEIRA NEDİR?

___Capoeira Brezilya asıllı bir savunma sanatıdır. Brezilya' da yaşayan
Afrika asıllı kölelerin kendilerini savunmak için geliştirdikleri bu
saldırı kökenli spor bugün Brezilya başta olmak üzere Dünyanın 48
ülkesinde resmi olarak yapılmaktadır. Estetik görünümü ve katı formlara
sahip olmayışı Capoeira' yı diğer savunma sanatlarından ayırır. Bir çok
insana göre Capoeira bir savaş sanatı, savunma sanatı ya da sadece bir
dans olabilir. Brezilya'daki Capoeira'nın kökenlerini yaratan köleler
için Capoeira 'Özgürlüğe giden yol' olarak kabul görmüş. Eğer siz
Capoeira ile ilgileniyorsanız ya da yapıyorsanız, cevabını çok
rahatlıkla verebilirsiniz.
___Capoeira, RODA adı verilen insanlardan oluşan bir çember yada
yuvarlak daire yada yarım daire içerisinde 2 kişi ile belli stillerde ve
ritimlerde oynanan bir oyundur. Bu oyunun adı JOGO' dur.
RODA çemberinin ve JOGO ( jogu ) oyununun belli töresel kuralları
vardır. RODA, orkestra'yı da içinde barındırır.Oyun müzik
eşliğinde,saldırı ve savunma kavramları temel alınarak oynanır.Bu oyunda
rakipler birbirlerine ağırlıklı olarak zihinsel ve bunun yanında
fiziksel üstünlük sağlamaya çalışır.
Fakat saldırılar ve üstünlük kurma,yıkma anlamında deil aksine birliği
ve uyumu sağlamak içindir.
___Capoeira 2 temel stil halinde oynanan bir oyundur.ANGOLA ve
REGIONAL.Her iki stildede kurallar,oyunun anlamı ve amacının bilinmesi
,uygulamaktan çok daha önemlidir.Capoeira'yı özel yapan şey budur.

CAPOEIRA TARİHİ?
Capoeira Angola
Tarihi

___Portekizliler, 16. yy'ın 30'lu yıllarında, şeker pancarı üretimi için
çalıştıklarından birçok işçiye ihtiyaç duymuşlardı. Bu yüzden, kendi
yerlileri olan "Tupi" kızılderililerini köleleştirmeye çalıştılar.
Kızılderililer işçi değil, avcı olduklarından, o kadar yoğun bir tempoya
ayak uyduramıyorlardı, ama buna karşın yine de köleleştirildiler.
Portekizliler, köle kullanımında uzman olmalarına rağmen, kısa bir süre
içinde yüzbinlerce kızılderili çeşitli nedenlerle ölmüş ve bu nedenle
kilise kızılderililerin köleleştirilmesini yasaklamıştır. Açık kalan
işçi boşluğu bir şekilde doldurulması gerekmiştir. Bu düşünceyle hareket
eden Portekizliler, kısa bir süre sonra, 1538 yılından sonra Afrika'dan
Brezilya'ya 2-3 ile 18 milyon arasında bir sayıda köle getirtmeyi
başarmıştır. Kölelerin çoğu, çok kötü şartlar altında kuzeydoğu
Brezilya'daki şeker pancarı üretim sahalarında çalıştırılımıştır.
___Bu dönemde, birçok köle kaçmaya çalışmış, kaçarken veya kaçtıktan
sonra "Capitães do mato" (ormanın kaptanları) tarafından yakalanıp çok
büyük cezalara çarptırılmışladır. Capitães de mato'ya yakalanmadan
kaçabilen köleler (o dönemde sayıları pek fazla değildi) yaşamlarını
tehlikeli ormanlarda sürdürmek üzere kurdukları "quilombos" adı taşıyan
köylere (topluluk) yönelmişlerdir. Kısa bir zaman sonra, Brezilya'nın
ormanlarında birçok quilombos kurulmuştur. Bunların başlangıcı 16. yy'ın
90'lı yıllarında, Palmares'in ormanlarında (bugünkü Alagoas) görülmüş
ve sayıları sürekli artmıştır. Buna rağmen, quilombos sayısı Portekiz
askerlerine karşı koyabilecek ölçüde gelişmemiştir. Bu durum, 14 Şubat
1630 yılında Hollandalılar'ın üçbine yakın askerle Portekiz ordusuna
saldırmasıyla değişmiş ve köleler ayaklanarak kaçma imkanı
bulabilmişlerdir. Palmarino'lulara katılan çok sayıda köle,
Palmarino'luların kendilerine olan güvenlerini arttırmıştır.
___1635 yılında, quilombo'ların başına Gunga-Zumba (anlamı: büyük öncü)
geçmiştir. Gunga-Zumba önderliği ele aldıktan sonra, Hollanda ve
Portekiz askerleri birçok kez Palmarino'ya saldırı düzenlemiş, ama her
seferinde başarısız olmuşlardır.
___1667'den 1670'e kadar Pernambuco'nun güneyi Palmarino'luların
egemenliğinde kalmıştır. 1676'da Pernambuco'nun o dönemki generali olan
Pedro de Almedia, acımasızlığı ile ünlenen komutan, Fernão Carrilho'yu
Palmarino'yu yerlebir etmesi için görevlendirmiştir. 1667'de
Palmarino'ya saldırılmış ve kuşatma sonucunda Gunga-Zumba'nın Amaro'da
bulunduğu ortaya çıkmıştır. Komutan Fernão C. Gunga-Zumba'yı ele
geçirebilme amacıyla Amaro'ya saldırmış, ama ayağından ağır bir yara
almasına rağmen Gunga-Zumba kaçmayı başarmıştır.
___1678'de Porto Calvo'ya geri dönen komutan, büyük ölçüde asker
kaybetmesine rağmen, Portekiz halkı tarafından bir şampiyon gibi
karşılanmıştır. Generalin elinde 200'den fazla Palmarino esiri
bulunmasından dolayı, Gunga-Zumba'yla bir antlaşmaya varmaya çalışmış ve
savaşlardan yorgun düşen Gunga-Zumba antlaşmayı kabul etmiştir. Bunun
ardından, Gunga-Zumba yanına birçok Palmarino'luyu alarak Serinhaém'den
32 kilometre uzaklıkta bulunan Lucaû'daki bir rezerveye yerleşmiştir.
Herkes Palmarino'luların yenildiğini düşünürken, kısa bir süre sonra
halk yeniden ayaklanmış ve yeni kral, öncekilerden daha acımasız ve
kararlı olan Zumbi başa geçmiştir.
___İlk quilombo'lar kurulmadan önce, tutsak dönemlerinde geliştirilen
Capoeira, Gunga-Zumba'nın döneminde de kullanılmasına rağmen, en yoğun
Zumbi'nin döneminde kullanılmıştır. Zumbi'yi yok etmek için birçok
girişimde bulunulmuş ve sonra Pernambuco'nun generali, "yabani" lakabı
takılmış Domingos Jorge Velho'yu Bandeirantes'in başına geçirerek,
Zumbi'yi ve Palmarino'luları yakalamak üzere görevlendirmiştir. Birçok
kez savaşa girilmesine rağmen, Velho her seferinde başarısız olmuş, ama
pes etmemiştir. Pernambuco'nun zengin tabakası, Palmarino'lular yüzünden
birçok köle kaybetmiş ve bunun sonucunda generale baskı yapmaya
başlamışlardır. General, bunun üzerine 1694 yılında Velho'ya,
Palmarino'ya karşı 9000 asker vermiştir. Bu savaş Palmarino tarihinde
ikinci en büyük savaş olmuştur. Velho başarısız olmak üzereyken, Macaco
(Palmarino'da bir quilombo)'nun önüne altı tane top getirtmiş ve
Palmarino'luları geri çekilmeye zorlamıştır. Bu sistemi bir raya
oturtarak, Velho tüm köyleri birer birer yıkmaya başlamıştır. Savaş
bittikten sonra, Palmarino'luların çok azı hayatta kalmıştır ve
bunlardan birisi de Zumbi'dir.
___Kitaplarda anlatılana göre, Zumbi çok yakın bir arkadaşı olan Antônio
Soares'in ihbarı üzerine öldürülmüştür, çünkü Soares Portekizlilerin
tutsağı konumunda olduğundan, işkencelere daha fazla dayanamayarak
Zumbi'yi ele vermiştir.
___20 Kasım 1695'de Gongoro'da Zumbi Soares'le karşılaşmış ve
sarıldıkları sırada, Soares Zumbi'nin karnına bir hançer saplamıştır.
Aniden meydana çıkan Portekiz askerlerinden kaçmaya çalışırken, Zumbi
bir kişiyi öldürmüş ve birçok kişiyi yaralamıştır.
___Zumbi'nin ölümü ile Palmarino direnişi sona ermiştir. Palmarino'nun
tarihi Capoeira'nın da tarihi olmuştur, çünkü siyah kölelerin ateşli
silahlara karşı kullandıkları en büyük silahları Capoeira'ydı. Bundan
dolayı, 13 Mayıs 1888 Brezilya'daki "abalição" (köleliğin kalkması)'dan
sonra isyancıların vazgeçilmez silahı Capoeira da yasaklanmıştır. Bu
engellere rağmen, siyah kültürün bir öğesi olan Capoeira hayatta kalmayı
başarabilmiştir.

" Vücutları
silahlarıydı.Dansları ise kamufle. Bu gizlilik aynı zamanda da onların
hayat felsefesi ve kültürü oldu."
Uzatılan Zincirler
___Brezilya'da 1888'de köleliğin kalkması, yani aboliçâo'dan sonra
zenciler sosyal ve ekonomik hayat için büyük bir problem oldular. Bu
beklenmeyen yüksek sayıdaki işçi gücü nereye yerleştirilebilirdi?
Bunların tümünü kim ödeyecekti?
___Önceden olduğu gibi zencilerin çoğu alt seviyelerde yaşıyordu; işsiz
evsiz ve geleceksiz. Tüm işler kabul edilmeliydi, çünkü en azından bir
süre de olsa hayatlarını garanti altına almalılardı. Yine de bu kadar
zor koşullar altında yaşamak kötü sonuçlar doğruacaktı ve bu yüzden
zencilerin çoğu birer suçlu oldu. Zencilerin vazgeçilmez silahı olan
Capoeira, bu dönemlerde bir suç aracı olarak kullanıldığından aynı
zamanda bir suç unsuru olarak da görülüyordu. Capoeira'nın çalışılması
kesinlikle yasaktı, ama yine de kölelik dönemlerinde şeker pancarı
üretim bölgelerinde yaptıkları gibi gizli gizli çalışmalar devam etti.
Beyaz insanların gözlerinden uzak, arka sokaklarda...
___Capoeira çalışırken veya yaparken yakalanan bir kişi 11 Ekim 1890'dan
beri kanun kitaplarında yer alan 487 numaralı maddeye göre, 2 ila 6 ay
arası bir süreyi tamamlamak için Fernando de Noronha adasına'daki
hapishaneye cezasını çekmek üzere gönderildi.
___Bu zor şartlara rağmen Capoeira çalışılmaya devam etti. Polisler bu
spora iltimas göstermiyorlardı. Oysa ki sadece birkaç Capoeira'cı
korkulan insanlardı (Burada Capoeira'cı denmesinin ve Capoeirista
denmemesinin sebebi, Capoeirista olmak için sadece Capoeira yapmanın
yetmeyeceğidir). Polis ve Capoeira'cıların çatışmaları sürmekteydi ve
her çatışmada iki taraftan da ölenler ve yaralananlar oluyordu.
Capoeira'nın bu derece yasak olmasına rağmen, gücü de yadsınamıyordu. Bu
yüzden polis kuvvetleri Capoeira bilenler arasından seçiliyordu.
___19. yy. başlarında sarayın koruması olan Major Nunes Vidigal mükemmel
bir Capoeira'cıydı ve görevlerini yerine getirirken halkın önünde
Capoeira kullanmaktan çekinmiyordu. Bu yüzyılın 20'li yıllarında en çok
dikkat çekense Bahia'daki polis şefi Pedro de Azevedo Gordilho'ydu.
Capoeirista'lara, condomblé'ye ve ofoxé'ye yaptıklarından dolayı ünü pek
iyi sayılmazdı. Gordilho o dönemlerde Capoeirista'ların düşmanı olarak
görülüyordu ve genelde onların şarkılarında ismi Pedrito olarak geçerdi.
___Tüm bunların genelinde aslında beyazların Capoeira ile araları
iyiydi, çünkü üst seviye insanların ve politikacıların korumaları
Capoeira okullarında eğitim görmüştü. Bunun yanı sıra, seçim günlerinde
Capoeira önemli bir unsur olarak görülüyordu, çünkü halkın çoğunluğunu
zenciler oluşturuyordu. Söylenenlere rağmen seçim sonrasında herkes
sözlerini unutuyordu ve hatırlamak da istemiyordu. Yıllar geçtikçe göz
önüne çıkmamak şartıyla Capoeira okullarına, yani "Academia"lara izin
verildi. Tabii Capoeira'cılara da. Bunların arasında büyük bir ihtimalle
dünyanın en ünlü mestre'si olan, Mestre Bimba da bulunuyordu...
Capoeira
Regional Tarihi


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
___Mestre
Bimba'nın gerçek ismi Manoel dos Reis Machado'dur. 23 Kasım 1899'da
Salvador - Bahia'da doğmuş ve 12 yaşında "Baiana de Navegaçâo" adlı
firmanın kaptanı olan Afrikalı Bentinho sayesinde Capoeira ile
tanışmıştır. Mestre Bimba:
___O zamanlar Capoeira'yı sadece işsizler, hamallar ve suçlular
yapıyordu. Capoeira yaparken yakalanan oyuncuları tehdit eden cezalardan
biri şu şekildeydi: Ellerden biri bir ata, diğer el ise başka bir ata
bağlanır, atlar serbest bırakılır ve koşturulurlardı. Sürüklenmeden
dolayı ölenler çoktu.
___Mestre Bimba her şeye rağmen, polislerin takibini de dikkate
almayarak, genç yaşta Capoeira öğretmeye başladı. Gerûlio Vergas'ın 1930
yılında Capoeira'yı yasal hale getiren onayı ile Mestre Bimba yeni bir
tarz yarattı. Bu tarza "Luta Regional Baiana" ismini verdi, ama daha
sonra Capoeira Regional adıyla tanındı. Mestre Bimba, saygı duyulan ve
korkulan bir dövüşçüydü. Ona üç vuruş diyorlardı ve ataklarına kimse
karşı koyamıyordu. Örneğin, 1931 yılında Praça de Sô'deki Odeon
Parkı'nın açılışında, Mestre Bimba hangi tarz olursa olsun herkese
meydan okudu ve karşısına dört dövüşçü çıktı. Bu dövüşçülerden en
dayanıklısı, Mestre Bimba karşısında sadece 1 dakika 40 saniye
durabildi. Bundan sonra, her yerde, hiç yenilmeyen kahraman olarak
bilinmeye başladı.
___Mestre Bimba müzik çalgılarında da oldukça iyiydi ve mükemmel bir
Berimbau ustasıydı. Capoeira Regional'ın Toque'lerini (ritmlerini)
kendisi yarattı.
___Müzik dışında, M. Bimba'nın Condomble inançlarına saygı duyduğu ve
inandığı da bilinirdi.
___1930'lu yıllarda, Gerûilo Vergas yönetime geçmişti ve halktan
politikası için destek arıyordu. Bunun bir etkisi olarak, polislerin ve
güvenlik kuvvetlerinin kontrolü altında, kapalı alanlarda Capoeira'nın
çalışılmasına izin verildi. Bunu fırsat bilen M. Bimba, ilk "Academia"yı
açtı ve böylece bir çağ atlanıp, kölelik ve bastırılmışlığın sonu
gelmiş oldu.
___M. Bimba, öğrencilerinin Capoeira Regional'ı daha iyi öğrenebilmeleri
için "8 Sequéncia"yı oluşturdu ve bununla birlikte saldırılar ve
kontrataklar, bir düzen altında daha kolay öğretilebilmeye başlandı.
Bunun yanında, "Cintura Deprezada" ile hava hareketlerinin öğrenimini
amaçlandı. Bu sistemde, oyunculardan biri, diğerini "Balâo" ile havaya
yolluyordu ve diğer taraf her seferinde ayak üstü inmeye çalışırdı ve
zamanla bunu öğrenirdi.
___1930-1937 yılları arasında, M. Bimba'nın öğrencisi olan Cisnando
Lima'nın yardımlarıyla, Capoeira Regional boks ve jiu jitsu'dan
teknikler aldı ve eğlence ve törelerden fedakarlık ederek, dövüşü üst
sınırlarına taşımaya çalıştı.
___M. Bimba'dan önce Capoeira'nın ders sisteminde öğretme kavramı
bulunmuyordu. Öğrenmek isteyenler, Jogo'yu ve çalışanları izler, kendi
başların çalışırlardı. Bazı zamanlarda da, Mestre'ler veya tecrübeli ve
bilgili oyuncular ufak tiyatrolar düzenleyerek öğrenmeyi
kolaylaştırırlardı.
___Yıllar geçtikçe M. Bimba Capoeira alanında birçok başarı elde etti ve
1949'da öğrencileriyle Sâo Paulo'ya giderek, diğer tarzdaki dövüşçülere
karşı çeşitli turnuvalar hazırladı. 1955'te, o dönemin başbakanı olan
Gerûlio Vargas için bir gösteri düzenlendi ve gösterinin sonunda
başbakan, M. Bimba'ya sarılarak: "Capoeira bizim tek gerçek milli
sporumuzdur" dedi.
___Brezilya'yı baştan sona gezmiş olan M. Bimba, 70'li yılların başında
kırgın bir şekilde Salvador'dan Guyana'ya geçti.
___"Bir daha asla geri dönmeyeceğim, çünkü üst tabakadaki insanlar beni
hiç bir zaman ciddiye almadılar; Guyana'da beni hiçbir şey memnun
etmiyorsa, ben de onun mezarının tadını çıkarırım" demiş ve bir yıl
sonra, 1974 yılında Guyana'da 74 yaşında hayata gözlerini yumdu. Bazı
sadık öğrencileri, bedenini Bahia'ya geri götürdüler.

DUNYA'DA
CAPOEIRA

___Capoeiro, Brezilya'da yaşayan Afrikalılara ait bir halk dansı, spor
ve sanat. Afrikalılar bu sanatı Afrika'dan mı getirdiler, baslangıcı
nerededir, ilk capoeiristler kimlerdi? Kimse bunların cevabını tam
bilmiyor. Capoeira'yı hiç bir Afrika etkisi olmayan bir Brezilya halk
sanatı olarak düşünmek kuskusuz yanlış olur. Ancak Capoeira'nın
Afrika'dan bu haliyle geldiğini iddia etmek de yanlış olacaktır..
Herseyden önce, Portekiz, Amerika ve Karaib adaları gibi tarihinde
kölelik sistemi bulunan bir çok ülkede caz, blues veya limbo dansı gibi
zencilerle ilgili ortak kültürel ögelerin görülmesine rağmen, Brezilya
dışındaki hiç bir ülkede Capoeira'ya rastlanmıyor.
___Afrika, Avrupa ve Yerli kültürleri, kendine özgün, çelişkili ve
karmaşık bir tarihe sahip Brezilya'da birbirlerini oldukça etkilemişler.
Diğer yandan, ülkenin çesitli bölge ve sosyal seviyelerinden herbiri
kendi kültür özelliklerini bir dereceye kadar korumuş. 1888 yılında
köleliğin kaldırılmasına kadar, yaklaşık dört milyon Afrikalı
Brezilya'ya getirilmis. Bu insanlar Avrupa kültür ögeleri karşısında
sindirilmeye zorlanırken, aynı zamanda onların olağanüstü etno-kültürel
direnişleri de Brezilya kültürünü büyük ölçüde etkilemiş. Köleliğin
rastlandığı tüm Amerika bölgeleri içinde sadece Brezilya'da
Afro-Amerikan bir halk oluşmuş.
___Bira Almeida bu gün Capoeira öğreten, mestre derecesinde bir sanatçı.
Bu dereceye yükselebilmek için yaklaşık 25 yıl kadar ugraş vermek
gerekiyor. Kendisi Dünya Capoeira Dernegi'nin kurulmasinda öncülük
etmis, bu konuda kitaplar yazmış, kaset ve plak doldurmuş, film
müzikleri yapmış, bir çok gösteride yer almış. San Fransisco'da
açtıkları okullarında Capoeira öğretiyorlar; çesitli yerlerde düzenlenen
seminerler ve gösterler aracılığıyla Capoeira'yı tüm dünyaya tanıtmaya
çalışıyorlar. 1993 yılında onunla uçakta tesadüfen tanıştığımda,
Almanya'da yapılacak 9. Capoeira Yaz Toplantı'sına katılmak üzere San
Fransisco'dan Paris'e gidiyordu.
___Bira Almeida, Capoeira ögretirken com-pe adını verdiği bir yöntem
uyguluyormuş. Com-pe sözlük olarak "ayak ile" anlamını taşıyor. Sembolik
olaraksa, bir kişinin daha fazla fiziksel güç ve sağlık, ruhsal denge,
açık zihin ve bilge bir ruh için Capoeira aracılığı ile bilinçli bir
şekilde aldığı yolu temsil ediyor.
___Capoeira'nın baslangıcı, Brezilya'daki kölelik döneminin ilk 200
yılına rastlıyor. Yüzyıllar önce Atlantik'in öte yanındaki Angola'dan
zenci köleler aracılığıyla Brezilya'ya getirilmiş. Şimdi Brezilya'nın
kuzeyindeki zenci liman sehirlerinde yaygın olarak yapılan Capoeira
baslangıçta ölümcül bir gösteriymiş. Bu yıllara ait dökümanlar ilk
cumhuriyet hükümeti tarafindan yakılmış. 15 Aralık, 1890 tarihinde, o
zamanın Maliye Bakanı Ruy Barbosa, ülke tarihinden kölelik izlerini
silmek niyetiyle bu kararı imzalamış. Pek çoklarına göre bu kararın
altında, köle sahiplerinin, kölelerin serbest brakılmasıyla ilgili
tazminatları ödememesi için yapılmış ekonomik bir manevra yatıyor.
Capoeira ile ilgili kayıtlara ilk defa bundan sonra geleni dönemde
rastlanıyor.. Ancak bu dönemde Capoeira bir "sosyal hastalık" olarak
kabul edilmiş ve Brezilya Ceza Yasası ile resmen yasaklanmış.
___Brezilya'daki Afrika inançlarına göre, evrendeki tüm şeyleri hareket
ettiren sihirli bir güç, Ache, bulunuyor. Doğanın her noktasında var
olan bu güç özel ayinlerle aktarılabiliyor. Capoeiranın din ile doğrudan
bir bağlantısı bulunmamasına ragmen, capoeiristlerin bu ya da başka bir
şekilde Afro-Brezilya ayinleriyle bir ilişkileri bulunuyor. Capoeira da
dolayısı ile Ache köklerle olan bir bağlantı ve her bir capoeirist
tarafindan geliştirilmesi gereken özel enerji anlamını taşıyor.
___Baslangıçtan mestre olmaya giden yolda, öğrencilerin "karanlıkta
oynamak", "suda oynamak" ve "ışıkta oynamak" olarak tanımlanan fiziksel
evrelerden geçerek yeterince uzun bir mesafe katetmeleri gerekiyor.
Zihin ve bedenlerini gerilim ve tekniklerden arındırmaları ve anlık
hareketlere bir kapı açmaları, Capoeira oynamayı tüm kalpleriyle
öğrenmeleri gerekiyor. Contra mestre, yani yardımcı usta, adı verilen bu
aşamadan sonra capoeiristlerin ayakları yorulacak, acıyacak, fakat
onların ruhları "kristal küre ile oynamak" üzere onlara yardım edecek.
Onlar hareketlerin zamanlaması ve etkinliği üzerinde uzmanlaşacak ve
kendilerini hayatın ritmine uyum göstermek üzere ayarlayabilecekler.
Eğer fiziksel uç noktaların kesin sınırlarını keşfetmek üzere bu sanat
üzerinde çalışmaya devam ederlerse, ve eğer yeni baslayanların
karalıktaki yeni oyunlarına cevap vermek üzere onların davetlerini kabul
etme cesaretleri varsa ve böyle alçak gönüllü olabilirlerse, o zaman
belki onların bir mestre olmak için orixas tanrıları tarafindan
bahşedilen "zihinde oynamak" mertebesine erişme şansları olabilir.

Ülkemiz' de bulunan Capoeira grupları

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Grupo Topazio; Merkezi Ankara' dır. Ankara' da 4 okulda
eğitim vermektedir. Grubun yeni çalışmaları neticesinde İstanbul' da bir
çok okulu bulunmaktadır.(Benim Grubum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] )
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

AXE Capoeira Türkiye ;Merkezi Ankara' dır. Ankara'da
yaklaşık 7 okulda eğitim vermektedir. Gruba bağlı olarak Antalya,
Elazığ, İzmir, İstanbul, Konya, Mersin ve değişik illerde
temsilcilikleri bulunmaktadır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Oficina Capoeira ; Muhteşem bir Batizado' nun ardından ,
Sinan Yüksel ve Hızır Kul Oficina Capoeira Türkiye Temsilciliğini
aldılar. Hızır Kul Samsun'da ders vermeye devam ederken, Sinan Yükselde
İstanbul' da ders vermektedir.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Brasil Capoeira ; Merkezi İstanbul da' dır. Daha Önce
Acro Capoeira olarak bilinen grubun İstanbul' da iki okulu
bulunmaktadır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Grupo Mar De Itapua ; Merkezi Konya' da bulunan okulun
temsilcisi Sevhan Osmadır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Acedamia De Capoeira; Merkezi İstanbul' da bulunan grup
İtalyan' bir hocaya bağlı olup sadece Angola eğitimi vermektedirler.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Klüp Atlantis; Merkezi Bursadır. Grup kurucusu ve eğitmeni Faruk
Ayık' tır. Ancak Faruk ayık özel sebeplerden dolayı Capoeira ve
eğitmenliği bırakmış , klübü öğrencileri devir alarak, Axe Capoeira ya
bağlanmışlardır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

[center]Ado Capoeira Türkiye ; daha sonra adını değiştirerek
paranue Capoeira olmuştur. Bünyesinde oficina, mar de itapua ve ado gibi
okulların temsilciliklerini bulundurmaktadır..
ENSTRÜMANLAR

Capoeira geleneksel olarak canlı müzik eşliğinde yapılan bir spor olduğu
için kendine öz yerel enstrümanları vardır. Capoeira' ın ana müzik
aleti "berimbau" dur. Panderio , atabaque ve agogo sonradan ilave
olmuştur. Profesyonel bir ekipte 3 berimbau 2 panderio 1 atabaque ve bir
agogo bulunur.
Berimbau
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Berimbau veya Birimbau da denir.
Berimbau'nun Capoeira'da ilk defa ne zaman kullanıldığı maalesef
bilinmemektedir, çünkü Capoeira'nın tarihinde daha önce de dediğimiz
gibi 1888 yılının öncesin ile ilgili tüm dökümanlar yok edilmiştir.
16. yüzyılda Berimbau veya Birimbau şeklinde adlandırılan enstrüman,
Portekiz oluşumu bir ağız davulu veya Afrika kökeni taşıyan bir ağız
okuydu (berimbau de boca). Zamanla değişerek, bugün kullandığımız ve
tanıdığımız "berimbau de barriga" yani, Göbek-berimbau halini aldı.
Tüm Capoeirista'lar bir berimbau'ya sahiptir. Mestre'lere göre, tüm
Capoeirista'lar berimbau'larına iyi bakmalılar, onunla ilgilenmeliler,
onları nasıl gereceklerini bilmeliler ve özellikle de onlara kişisiel
bir özellik katmalıdır.
Panderio
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Eski Hint kültürünün bir ürünü olan ve İber Yarımadası'nda görülen
Pandeiro, düğünler, evlilikler ve diğer dini törenlerde kullanılıyordu.
Aynı Atabaque gibi, Pandeiro da Brezilya'da yaşayan Portekizliler
tarafından kullanılmaya başlandı ve kısa sürede Capoeira'nın bir parçası
oldu.
Geleneksel yapıya sahip olan Pandeiro'lar, eski zamanlarda yılan
derisinden bile yapılırken, genelde keçi derisini kullanır. Bu derinin
çember gövdeye gerilmesiyle meydana gelen Pandeiro, bilinen tef
çalgısından farklı olarak, teften daha geniştir.
Atabaque
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Afrika ve Brezilya'da yayılmasından önce, Atabaque aslında doğunun eski
bir enstrümanıydı. İran ve Arap dünyasında ortaya çıkan Atabaque, kısa
süre sonra Afrika'da da yayıldı. Brezilya'ya, Portekiz halkının
kutlamaları ve dini geçit törenlerinde kullanılması amacıyla gelen
Atabaque'nin bir diğer ülkeye giriş nedeni de, göç eden doğu halkının
geleneklerini peşlerinden getirmeleridir.
Değişik zamanlarda ülkeye giriş yapan bu enstrüman, bu zaman farklarının
etkisiyle de farklı çeşitler kazanmış ve farklı bölgelere özgü bir
anlam kazanmıştır. Capoeira'nın müzik yapısına tam anlamıyla uyan
Atabaque'nin, Capoeira'nın vazgeçilmez enstrümanlarından birisi olması
da uzun sürmemiştir.
Atabaque, basit bir tanımla, Capoeira roda'larında kullanılan geniş
davullardır. Orijinalinde, inek derisinin metal halkalar, ip ve ahşap
takozlarla gövdeye bağlanmasıyla meydana gelir.
Vuruş sistemi olarak Pandeiro ile neredeyse aynı sisteme sahiptir -
üçüncü vuruşta vurgu olan dört vuruşlu bir sistem. Tipik olarak, sağ,
sol, SAĞ, sağ düzenindeki el vuruş şemasını kullanır ve ellerin davul
üzerinde kalmasından kaçınılmalıdır. Roda'larda genelde aynı ritmi
kullanan Atabaque'nin maculelê ve miudinho için özel ritimleri vardır.
Atabaque, yüksekliklere göre değişik isimler kazanır. En uzun
atabaque'ye "rum", aynı genişlikte, ama daha kısa olanına "rum-pi" ve en
kısa olanına "le" ismi verilmiştir.
Agogo
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Gege-Nagô mezhebinde "çan" anlamına gelen agogô, Brezilya'ya Afrikalılar
tarafından getirilmiştir. Dini törenlerde ve kutlamalarda kullanılan
agogô, Afro-Brezilyalılar tarafından yavaş yavaş Capoeira'ya da dahil
edildi ve Capoeira'nın vazgeçilmez bir parçası oldu.
Geleneksel olarak, atık olarak değerlendirilen metal parçalarından -
teneke kutular veya makina parçalarından oluşturulan agogô, günümüzde
gerçek bir müzik enstrümanı olarak değerlendirilmekte ve birçok müzik
dükkanında da görülebilmektedir. İki veya üç adet çanın tek bir kola
bağlanmasıyla oluşan agogô, ufak bir sopanın yardımıyla çalınmaktadır.

Reco Reco

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Neredeyse Agogô kadar yeni bir Capoeira eklentisi olan Reco-Reco, bambu
veya şeker kamışının kesilerek oluşturulan bir bölümüyle yapılır. Bir
ağaç parçasının düzgünce kesilerek şekillendirmesiyle de
oluşturulabilir. Reco-Reco'nun yüzeyi pürüzlüdür ve bu yüzeye sürtülen
metal veya ahşap çubuk sayesinde keskin ama kesik bir ses elde edilir.
Genelde sokak roda'larında, çitlere veya plastik şişelere sürtülerek
çıkarılan Reco-Reco müziği, Reco-Reco'nun gelişmiş müzik dükkanlarında
satılmasıyla da herkesin ulaşabileceği bir biçime bürünmüştür.
Reco-Reco, roda'larda pek görülmeyen, ama görüldüğünde de yabancı
karşılanmayan bir müzik enstrümanıdır
Caxixi
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Caxixi bir bakıma berimbaunun bir parçasıdır. Sağ veya sol elin ortadaki
iki parmağına takılan çalgı ileri geri sallanarak çıkardığı sesle
berimbauya eşlik eder. Basit malzemeyle örülen çalgının alt kısmına sesi
daha iyi çıkarması için su kabağı parçası konulur. İçersinde ince
boncuk yada fasülye mısır konulur. Çeşitli boy ve biçimlerde
olabilirler. orkestrada tek başına da kullanılabilirler.

Galeri
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

https://isyanci.1forum.biz

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz